English
WHILE THERE IS STILL TIME : English Turkish
halen zaman varken, hâlâ geç değilken, hemen şimdi, mümkün olan en kısa zamanda, halen şans varken
WHILE THERE'S LIFE, THERE'S HOPE : English Turkish
hayat olduğu müddetçe umutta vardır, asla vazgeçme; bu kadar çabuk pes etme
WHILE WE'RE AT IT : English Turkish
aşlamışken, hazır o konudayken, aynı zamanda, hazır bundan bahsederken
WHILED AWAY THE TIME : English Turkish
zaman geçirdi, vakit harcadı
WHILOM : English Turkish
adj. eski, önceki, evvelki, eskiden, geçmişte
WHILOM : English Turkish
adv. eski, önceki, evvelki, eskiden, geçmişte
WHILST : English Turkish
conj. iken, irken, sırasında, zaman, süresince, dığı halde, rağmen, oysa
WHIM : English Turkish
n. heves, merak, geçici istek, kapris, bocurgat
WHIMBREL : English Turkish
n. sürmeli kervan çulluğu, yağmur kervan çulluğu
WHIMPER : English Turkish
n. ağlama, sızlanma, inleme, mızırdanma
WHIMPER : English Turkish
v. ağlamak, sızlanmak, inlemek
WHIMPERER : English Turkish
n. ağlayan, inleyen, sızlanan, şikâyet eden, yakınan
WHIMPERING : English Turkish
n. ağlama, inleme, sızlanma, yumuşakça ağlama; mızmızlanma işi
WHIMPERINGLY : English Turkish
adv. ağlayarak, inleyerek, sızlanarak, yumuşakça ağlayarak; mızmızlanarak
WHIMSEY : English Turkish
n. heves, kapris, geçici istek
WHIMSEY : English Turkish
adj. maymun iştahlı, kaprisli, acayip fikirli
WHIMSICAL : English Turkish
adj. maymun iştahlı, kaprisli, acayip fikirli, tuhaf, garip
WHIMSICALITY : English Turkish
n. acayiplik, gariplik, saçmalık, mizah
WHIMSICALLY : English Turkish
adv. hayalci bir şekilde; kaprisli bir şekilde; neşeli bir şekilde, şakacı bir şekilde; garip bir şekilde, tuhaf bir şekilde
WHIMSICALNESS : English Turkish
n. acayiplik, gariplik, saçmalık, mizah
WHIMSY : English Turkish
adj. maymun iştahlı, kaprisli, acayip fikirli
WHIMSY : English Turkish
n. heves, kapris, geçici istek
WHIN : English Turkish
n. yol yapımında kullanılan sert taş, katırtırnağına benzer bir bitki
WHINCHAT : English Turkish
n. kuyrukkakan, çayır tarlakuşu, Avrupa kökenli küçük bir ardıçkuşu türü
WHINE : English Turkish
n. mızırdanma, mızmızlanma, halinden şikâyet etme, sızlanma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani