Multilingual Turkish Dictionary English

WITH BUDS : English Turkish

adj. tomurcuklu

WITH BUTTER : English Turkish

adj. tereyağı ile

WITH CANDOR : English Turkish

samimiyetle, açık yüreklilikle, dürüstçe

WITH CARE : English Turkish

adv. dikkatle

WITH CHILD : English Turkish

gebe, hamile

WITH CINNAMON : English Turkish

adj. tarçın ile

WITH CLOCKWORK PRECISION : English Turkish

saat dakikliğinde, saat gibi; çok dakik bir şekilde, tam bir şekilde

WITH COMPLIMENTS OF THE CHEF : English Turkish

şefin iltifatlarıyla, aşçıbaşının beğenisiyle, yöneticinin övgüleriyle

WITH CREAM : English Turkish

adj. krema ile

WITH DECENCY : English Turkish

ahlaklı bir şekilde, edepli bir şekilde, terbiyeli bir şekilde, adaletli bir şekilde

WITH DEEP SORROW : English Turkish

derin üzüntüyle, derin pişmanlıkla, büyük nedametle

WITH DIFFICULTY : English Turkish

zor bir şekilde, kolay olmayan bir şekilde, büyük çabayla, çok çaba göstererek

WITH DIMMED EYES : English Turkish

soluk gözlerle, kuvvetsizce, zayıfça, bitik bir şekilde

WITH DISGUST : English Turkish

nefretle

WITH DISTINCTION : English Turkish

adj. övgüye değer

WITH DUE RESPECT : English Turkish

iyi yapılmış, iyi durumda

WITH EAGER ANTICIPATION : English Turkish

ateşli bir beklentiyle, heyecanlı bekleyişle, endişeli umma ile

WITH EASE : English Turkish

kolayca, rahatça, kolaylıkla

WITH EMPHASIS : English Turkish

vurguyla, vurgu yaparak, vurgulayarak üzerine basarak, fazlasıyla dikkatleri çekerek

WITH EVERY STITCH OF CANVAS SET : English Turkish

adv. yelkenler fora olarak

WITH EVIL INTENT : English Turkish

kötü niyetli bir şekilde, şeytani amaçla, zarar verme niyetiyle, kötücül bir şekilde

WITH FEVER : English Turkish

adj. hummalı

WITH FIDELITY : English Turkish

adv. aynen, kelimesi kelimesine

WITH FLYING COLORS : English Turkish

üyük bir başarıyla, çok başarılı bir şekilde, mükemmellikle, mükemmel bir şekilde

WITH FOAL : English Turkish

gebe (kısrak)