Multilingual Turkish Dictionary

English

English
YAWNING : English Turkish

n. esneme

YAWNING : English Turkish

adj. esneyen, genişleyen, büyüyen

YAWNING CHASM : English Turkish

esneme boşluğu, dünyada derin delik

YAWP : English Turkish

n. yüksek sesle konuşma; bağırma, çığırma, rahatsız edici gürültü; yaygaracı bir gürültü yapma

YAWP : English Turkish

v. yüksek sesle konuşmak; bağırmak, çığırmak; yaygaracı bir gürültü yapmak

YAWPER : English Turkish

n. yüksek sesle konuşan kimse; bağıran kimse, çığıran kimse; yaygaracı bir gürültü yapan kimse; çok konuşan kimse, geveze kimse

YAWS : English Turkish

n. ekvator frengisi

YBS : English Turkish

pişman olacaksın (İnternet sonbet jargonu)

YCLEPT : English Turkish

adj. adlı, denilen, adında

YD. : English Turkish

n. "yard (yarda)", ölçüm birimi

YDS. : English Turkish

n. "yards (yarda)", 36 inç (91,44 cm), uzunluk ölçüsü birimi

YE : English Turkish

n. sen, siz

YEA : English Turkish

art. evet

YEA : English Turkish

n. olumlu cevap, evet oyu

YEA : English Turkish

adv. gerçekten, bir de, ayrıca

YEA : English Turkish

interj. evet

YEA AND NAY : English Turkish

tereddüt, duraksama, "sitting on the fence (iki arada bir derede kalma)", kararsız kalma, ne yapacağını bilememe, nasıl bir tavır takınacağına karar verememe

YEAH : English Turkish

interj. evet, tamam

YEAN : English Turkish

v. yavrulamak (kuzu), kuzulamak

YEANLING : English Turkish

n. kuzu, oğlak

YEAR : English Turkish

n. sene, yıl, yaş

YEAR AFTER YEAR : English Turkish

yıldan yıla, her geçen yıl, her yıl

YEAR BY YEAR : English Turkish

yıldan yıla, yılda bir defa, her yıl

YEAR IN YEAR ONE : English Turkish

adv. fi tarihinde, çok eskiden

YEAR IN YEAR OUT : English Turkish

her zaman, sürekli, devamlı; her yıl, yıllar yılı