Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ACTIVE LIST : English Turkish military

FİİLİ KADRO:Tam maaş alan ve askeri vazifelerini yapan ve bu vazifelerini yapmaya hazır bulunan subay ve erler

ACTIVE MATERIAL : English Turkish military

AKTİF MADDE:Zincirleme fizyon reaksiyonuna girebilme yeteneği olan plütonyum ve uranyumun belirli izotopları gibi maddeler

ACTIVE METHOD OF CONSTRUCTION : English Turkish military

FAAL İNŞAAT METODU:Bir inşaat usulü. Bu usulde; tiyal tabakasının (permafrost) buzları eritilir ve yapının bulunduğu mahal ile civarındaki kısımlar donmamış vaziyette bulundurulur. Tiyal tabakasının nispeten ince olduğu ve toprağın, kum ve çakıl gibi, donmamış vaziyette tatminkar bir taşıma kuvvetini haiz bulunduğu bölgelerde inşaatın yapılması için gerekli esaslar, erimiş tiyale göre tespit edilir ve tiyal tabakasını erimiş bir halde bulunduracak sıcaklığı muhafaza için hiç bir gayret sarf edilmez

ACTIVE MINE : English Turkish military

AKTİF MAYIN:Mayından yayılan bir sinyalin bir hedeften geri yansımasıyla faaliyete geçen mayın

ACTIVE NATIONAL GUARD : English Turkish military

FAAL MİLLİ MUHAFIZ TEŞKİLATI:A. B. D. 'ni teşkil eden muhtelif eyaletler ile Puerto Rico ve Columbia eyaleti Milli Muhafız Teşkilatına mensup birlik ve şahıslar. Bunlar, kanunen Federal olarak tanınmış ve kendilerine, teçhizata sahip olma, Federal hizmet dışında, muntazam bir programa bağlı eğitim faaliyetlerine katılma yetkisi verilmiştir

ACTIVE SATELLITE DEFENSE : English Turkish military

AKTİF UYDU SAVUNMASI:Düşman uydu imkan ve kabiliyetlerinin yok edilmesi veya etkisinin azaltılması için girişilmiş aktif savunma hareketi. Karşı uydu füzeleri ve uyduları, elektronik karşı tedbirler ve aldatma (spoofing) gibi vasıtaları içine alır. Ayrıca bakınız, "passive satellite defense" ve " satellite defense"

ACTIVE SERVICE : English Turkish military

FAAL HİZMET:Bakınız, " active duty "

ACTIVE STATUS : English Turkish military

FAAL HİZMET DURUMU:İhtiyat asli teşkillerinin; Kara Ordusu gayrı faal Milli Muhafız teşkilatında, ikinci derecede hazır ihtiyat gayrı faal durumunda (Inactive Status List of the Standby Reserve) veya üçüncü derecede hazır ihtiyatlar (Retired Reserve) arasında bulunmayan bir mensubun durumu

ACTIVE ZONE : English Turkish military

AKTİF TOPRAK TABAKASI BÖLGESİ:Toprak don tabakasının yıllık kapladığı saha

ACTIVITY : English Turkish military

KURULUŞ:Belirli bir işlevi veya görevi yerine getiren bir birlik, teşkilat veya tesis. Ör., celp ve sevk merkezi, dağıtım merkezi, deniz üssü, tersane

ACTUAL GROUND ZERO : English Turkish military

GERÇEK YER SIFIR NOKTASI:Bir nükleer infilak merkezinin dikey olarak altına veya üzerine gelen yeryüzü noktası. AGZ olarak da bilinir. Ayrıca bakınız, " desired ground zero ", " ground zero "

ACTUAL KEY : English Turkish military

ASIL ANAHTAR (BİLG. TER. ):Bir donanım olarak kullanılabilir, ve bir toplu birikim (yan bellek) ortamındaki bir tutanağın yerini belirten unsur ismi

ACTUAL OBLIGATED SPACE : English Turkish military

AYRILMIŞ SAHA; TAHSİS EDİLMİŞ DEPOLAMA SAHASI:Gönderme emri alınmış malzemenin depolanması için ayrılan boş saha. Ayrıca bakınız, "storage space"

ACTUAL PLACEMENT : English Turkish military

FİİLİ SOMAJ HALİ:Bir vagonu belirli bir yükleme ve boşaltma sahasına yerleştirmekle ilgili bir terim. (Sürastorya kaideleri)

ACTUAL TARGET : English Turkish military

ESAS HEDEF:Yeri bilinen ve ateş altına alınacak olan gerçek hedef. ACTUARIAL METHOD OF COMPUTING A REPLACEMENT FACTOR:BİR DEĞİŞTİRME FAKTÖRÜNÜ İSTATİSTİKLE HESAPLAMA USULÜ:Standart hizmette kalma eğrilerinden faydalanılarak madde ömrünün her yaş devresine ait hizmetten çekme oranını meydana çıkarma metodu. Sonra bu hizmetten çekme oranları, müstakbel bir devreye ait tartılı değiştirme faktörü elde edilmek üzere, yaş dağılımıyla tartılır. Her müstakbel devreye ait değiştirme faktörü müstakbel devrelerin her birinde kullanılacak malın yaş dağılımına göre değişir. Ayrıca bakınız, "supply replacement factors and consumption rate"

ACTUATE : English Turkish military

FAALİYETE GEÇİRMEK; HAREKETE GETİRMEK; KUVVEDEN FİİLE ÇIKARMAK:Bir mayın ateşleme mekanizmasının, bir etki veya etkiler dizisiyle mekanizmanın veya hedef sayım kaydı için tüm koşulların sağlanabileceği bir şekilde çalıştırılması

ACTUATED MINE : English Turkish military

FAALİYETE GEÇİRİLMİŞ MAYIN:Detektör unsuru faaliyete geçirilen ve faaliyet durumundaki bu detektör unsuru, ya bir kontrol istasyonuna elektrikle işaret veren veya mayının patlamasına sebep olan mayın çeşidi

ACTUATOR : English Turkish military

TETİK MEKANİZMASI:Bir kontrol yüzeyini veya kontrol unsurunu yerinden oynatmak için gerekli kuvveti sağlayan mekanizma

ACUTE RADIATION DOSE : English Turkish military

AKUT RADYASYON DOZU:Ani olarak ve biyolojik iyileşmenin mümkün olamayacağı kadar kısa bir sürede maruz kalınan toplam iyonlaştırıcı radyasyon dozu

ACV : English Turkish military

Bakınız, "air cushion vehicle"

AD HOC COMMITTEE : English Turkish military

GEÇİCİ KURUL:Belirli bir maksat için kurulmuş özel heyet veya komite. Bu heyet işi bitince dağılır

AD HOC GROUP : English Turkish military

ÖZEL ÇALIŞMA GRUBU; ÖZEL MAKSATLA TERTİP EDİLEN VEYA KURULAN GRUP:

ADAMSITE : English Turkish military

ADAMZİT GAZI:Kusma, aksırma, baş ağrısı, sinir yorgunluğu yapan ve sarı bir duman meydana getiren, tahriş edici, kokusuz bir gaz. Buna "diphenylaminechlorarsine" de denir. Sembolü DM' dir

ADAPTABILITY TEST : English Turkish military

İNTİBAK DENEMESİ; UYARLAMA DENEMESİ:Standart bir malzeme kaleminin, belirli bir birlik veya teşkile uyarlığını incelemek için yapılan deneme. İntibak denemesi ile hizmete elverişlilik denemesi arasındaki fark, bu sonucun, malzemenin standardizasyonundan önce yapılması ve malzemenin hizmete elverişlilik derecesini denemesidir

ADAPTER AND BOOSTER : English Turkish military

BAŞLIK VE DETONATÖR; ARA VİDALI DETONATÖR; ADAPTÖR VE BUSTER (ORD.):Bak "adapter-booster"