Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CHEMICAL HORN : English Turkish military

KİMYASAL BAŞLIK:Deniz mayın savaşında; ince bir metal tabaka tarafından korunan bir cam tüp içinde elektrolitle bir elektrik ölçüsü ihtiva eden mayın başlığı. Ayrıca, Hertz Horn, olarak bilinmektedir

CHEMICAL MINE : English Turkish military

KİMYA MAYINI:Personeli malzemeyi veya araziyi kirletmek sureti ile personeli öldürmeyi veya zararsız hale getirmeyi hedef tutan zehirli bir kimya maddesini kapsayan mayın

CHEMICAL MORTAR : English Turkish military

KİMYA HAVANI:Kimya harp maddeleriyle doldurulmuş mermiler atan havan

CHEMICAL OFFICER : English Turkish military

KİMYA SUBAYI:Tümen ve daha büyük birlik karargahlarında bulunan ve kimya, biyoloji harbine ait konularda komutan ile karargahına danışmanlık yapan, genellikle kimya sınıfına mensup subay

CHEMICAL OPERATIONS : English Turkish military

KİMYA HAREKATI:
İnsanları ve hayvanları öldürmek, yaralamak veya uzunca bir süre hareketsiz bırakmak; ve bölgelerin tesislerin malzemenin kullanılmasını engellemek veya önlemek amacıyla kimyasal harp maddelerinin kullanılması.
Bunların kullanılmasına karşı savunma

CHEMICAL PROJECTILE : English Turkish military

KİMYA MERMİSİ, KİMYA BOMBASI, KİMYA ROKETİ:Bir kimya maddesi ihtiva eden, bomba, el bombası, roket veya top mermisi

CHEMICAL SECURITY : English Turkish military

KİMYA HARBİ MADDELERİNE KARŞI KORUNMA:Düşman kimya harbi maddeleri kullanmasına karşı alınan tedbirler

CHEMICAL SPRAY : English Turkish military

ZEHİRLİ GAZ PÜSKÜRTMESİ:Düşmana zayiat verdirmek maksadıyla, sıvı halindeki harp gazlarının uçaktan püskürtülmesi

CHEMICAL SURVEY : English Turkish military

KİMYASAL ARAŞTIRMA:Bir bölgedeki kimya harbi maddeleri zararlarının niteliği ve derecesini belirtmek ve tehlikeli bölgenin çevresini çizmek için yapılan çalışma

CHEMICAL WARFARE : English Turkish military

KİMYA HARBİ:Kimya maddelerinin, insanlarda ölüm veya zayiat meydana getirmek askeri bir üstünlük yaratmak veya bu maksadı güden teşebbüslere karşı savunmak gayesiyle kullanılması

CHEMICAL WARFARE SCHOOL : English Turkish military

KİMYA OKULU:Kimya, biyoloji ve radyoloji harbine ait taktik ve teknik eğitimi gösteren okul. Bu okul, kimya sınıfında hizmet görecek subay ve eratı yetiştirir

CHEMICAL WARFARE SERVICE : English Turkish military

KİMYA SINIFI, KİMYA TEŞKİLATI:Bak. "chemical corps"

CHEMICAL WEAPON : English Turkish military

KİMYA SİLAHI:Bir kimya maddesini fırlatan, dağıtan veya yayan bir malzeme kalemi

CHEMICAL, BIOLOGICAL AND RADIOLOGICAL ELEMENT : English Turkish military

KİMYA; BİYOLOJİ VE RADYOLOJİ KISMI:Karargah Kimya Şubesinin; harekat merkezinde faaliyette bulunan ve başlıca görevi kimya ve biyoloji faaliyetlerini diğer destek faaliyetleriyle koordine etmek, dost ve düşman kuvvetlerce nükleer silahların kullanılmasından meydana gelen serpintiyi hesaplamak ve kimyasal, biyolojik, radyolojik değerlendiren kısım

CHEMICAL, BIOLOGICAL AND RADIOLOGICAL OFFICER : English Turkish military

KİMYA, BİYOLOJİ VE RADYOLOJİ SUBAYI:Tümenden küçük birliklerde bulunan ve birliğe kimya harbi, biyolojik ve radyolojik harp ile ilgili konularda müşavirlik eden subay. Tümen ve daha büyük birliklerde bu işi yapan subaya kimya subayı (chemical officier) denir

CHEMICAL; BIOLOGICAL AND RADIOLOGICAL OPERATIONS : English Turkish military

KİMYA, BİYOLOJİ VE RADYOLOJİ HAREKATI:Kimya harekatı biyoloji harekatı ve radyoloji harekatı sahalarının her üçü, toplu anlamda, kastedildiği zaman kullanılan müşterek bir terim

CHEMICAL; BIOLOGICAL AND RADIOLOGICAL WARFARE : English Turkish military

KİMYA, BİYOLOJİ VE RADYOLOJİ HARBİ:Kimya, biyoloji ve radyoloji harp maddelerini kullanmak suretiyle ve zayiat verdirmek maksadıyla yapılan harp

CHEMOSPHERE : English Turkish military

KEMOSFER:Atmosferin; varlığını ışık kimyası faaliyetleriyle belli eden bir tabakası (Bazı meteoroloji uzmanlarınca kemosfer, atmosferin bir devamı olarak kabul edilir)

CHESS : English Turkish military

DÖŞEME TAHTASI:Bazı sabit ve çoğu yüzücü ayaklı köprülerin çaprazlama taban tahtası

CHEST : English Turkish military

TO-BACK ACCELERATION:GÖĞÜSTEN ARKAYA İVME (HV.):İnsan vücudunda, göğüsten arkaya tesirini gösteren tacil kuvveti

CHEST PACK PARACHUTE : English Turkish military

GÖĞÜS PARAŞÜTÜ:Taşıyanın göğsü üzerine bağlanmış paraşüt. Bu paraşüt, esas itibariyle, paraşütçü eğitiminde kullanılır. Emniyeti artırmak için ikinci bir paraşüt olarak da kullanılabilir

CHEVRON : English Turkish military

ŞERİT:Rütbe, yara, gönüllü hizmet ve denizaşırı hizmeti gösteren, değişik şekilde bez şerit

CHICKES : English Turkish military

DOST AVCI UÇAKLARI:

CHIEF ADMISSION DISPOSITION CLERK : English Turkish military

KARANTİNA MEMURU, HASTA KABUL VE TABURCU KAYITÇISI:Hastaların hastaneye giriş sırasında kabul işlemlerini ve çıkışta taburcu işlemlerini yapan memur. CHIEF ARMY, NAVY, AIRFORCE, OR MARINE CORPS CENSOR:BİR BİRLEŞİK KOMUTANLIĞIN KARA, DENİZ, HAVA VEYA DENİZ PİYADE ASLİ TEŞKİL KOMUTANI TARAFINDAN 0 KUVVETİN BÜTÜN SANSÜR İŞLEMLERİNİ İSTİŞARE ETMEK ÜZERE ATANAN BİR SUBAY:

CHIEF CHEMICAL OFFICER : English Turkish military

KİMYA DAİRESİ BAŞKANI:Bak. "chief of chemical corps, the"