Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GEOPOLITICS : English Turkish military

JEOPOLİTİK:Coğrafi faktörlerin etkisi altında politik sistemlerin tetkiki ile ilgili bilim

GEOREF : English Turkish military

COĞRAFİ REFERANS:Herhangi bir harita veya şemada, izdüşümüne bakılmaksızın enlem ve boylam işaretleri koyularak uygulanabilen, dünya çapında bir mevki belirtme sistemi. Çabuk bir şekilde rapor verme ve çizme için enlem ve boylamı ifade etmede kullanılan uygun bir şekildir. (Bu terim "The World Geographic; Reference System" kelimelerinden türetilmiştir. )

GEOREF GRID : English Turkish military

COĞRAFİ REFERANS GRİDİ:Dünya üzerindeki bir nokta veya bölgenin mevkiini tanıtmak için hava haritalarında kullanılan grid. Bu gridin kullanılmasıyla ilgili sistem

GHOST SIGNALS : English Turkish military

PARAZİT SİNYALLER:Radar ekranı üzerinde görülen ve nedeni kolaylıkla tespit edilemeyen yansımalar

GILDING METAL : English Turkish military

TOMBAK:Hafif ateşli bir silah mermisini kaplamakta kullanılan yumuşak metal. Bu metal mermi namlu içinde seyrederken, setler tarafından kolaylıkla ezilir

GIMBAL : English Turkish military

YALPA (HV.):Birbirini karşılıklı düşey vaziyette kesmiş iki dönüş ekseni (yatak ve şaft) bulunan mekanik bir çerçeve

GIMBAL RING : English Turkish military

YALPA ÇEMBERİ:Bak. "gimbal"

GIMBALLED MOTOR : English Turkish military

YALPA ÇEMBERLİ MOTOR (HV.):Yunuslama ve sapma düzeltme momentlerini elde etmek için bir yalpa düzenli, yani karşılıklı düşey dönüş eksenli, bir tertibat üzerine monte edilmiş bir roket motoru

GIMLET : English Turkish military

GİMLET:İki inçlik, katlanır kanatçıklı, güdümsüz, havadan yere roket

GIN POLE : English Turkish military

TEK DİREKLİ VİNÇ:

GISEMENT : English Turkish military

GRİD SAPMASI, YAKLAŞMA AÇISI (TOP):Bak. "grid declination"

GLACIER : English Turkish military

BUZUL, DAĞ BUZULU:Düşen kar miktarı erime miktarını geçen bir bölgede teşekkül eden ve bir dağ yamacından veya vadiden aşağıya doğru yavaş yavaş hareket eden buz kitlesi veya buzlu saha. Buzul; aşağıya doğru inen suların ve karların tazyiki sonucu meydana gelmiş buzdan ibarettir

GLACIER ICE : English Turkish military

BUZUL BUZU:Eski morenlerin ve buz tortularının altında bulunan buzul menşeli buz

GLASS : English Turkish military

CAM LEVHA (HV.):Foküs düzeyinde ışıklama esnasında filimin üzerine bastırıldığı bir cam levha

GLASS SIGHT : English Turkish military

OPTİK NİŞAN TERTİBATI:Kolimatör, dürbün, teleskop, periskop vesaire gibi, optik bir unsuru ihtiva eden nişan alet ve malzemesi. Ayrıca bakınız: "sight".

GLAZE : English Turkish military

ŞEFFAF KANAT BUZU:Bak. "clear ice"

GLIDE : English Turkish military

SÜZÜLME:Bir uçağın çok az pervane ile veya hiç pervane çekişi olmaksızın, normal bir hücum açısı ile alçalması

GLIDE BOMB : English Turkish military

SÜZÜLEN BOMBA:Kaldırmanın, temin edilmesi için kanatçıklarla teçhiz edilen bir bomba. Bu bomba bir uçak tarafından taşınıp, bir hedef yönünde bırakılır

GLIDE BOMBING : English Turkish military

SÜZÜLME BOMBARDIMANI:Bir hava bombardıman usulü. Bu usulde uçak 60 dereceden daha az bir süzülme açısı ile bombasını salar. Buna "glide method" da denir

GLIDE METHOD : English Turkish military

SÜZÜLME BOMBARDIMANI USULÜ:Bak. "glide bombing"

GLIDE MODE : English Turkish military

SÜZÜLME MODU:Bir uçuş kontrol sisteminde, uçağın otomatik olarak süzülme eğimi yolunun merkezine ayarlandığı bir kontrol modu

GLIDE PATH : English Turkish military

SÜZÜLÜŞ YOLU:Yatay uçak veya kanatlı füzenin, aşağıya doğru süzülürken çizdiği ve uçak veya füzenin uzunluğuna ekseni ile bir açı teşkil eden uçuş yolu

GLIDE ROCKET : English Turkish military

SÜZÜLME ROKETİ (HV.):Yakıt gücü kesildikten sonra atmosfer dahilinde düz bir süzülüş irtifaı alması için hissedilen atmosfer (sensible atmosphere) de veya yakınında tutulan bir roket aracı

GLIDE SLOPE : English Turkish military

SÜZÜLÜŞ MEYLİ:Bak. "glide path"

GLIDER : English Turkish military

PLANÖR:Havadan ağır motorsuz hava aracı. Bu araç; ya yedekte çekilerek havaya kaldırılır veya muhtelif vasıtalarla havaya fırlatılır. Planörler yere doğru süzülebilir veya yukarı doğru çıkan hava cereyanları ile yükselirler. Ayrıca bakınız: "performance type glider", "primary type glider", "secondary type glider"