Multilingual Turkish Dictionary

English

English
SEA LANE : English Turkish military

DENİZ YOLU:Bak. "lane"

SEA MARKER : English Turkish military

DENİZ MARKALAMA BOYASI:Su yüzeyine atıldığı zaman havadan kolaylıkla görülebilen ve bariz renkte bir yüzey meydana getiren toz boya. Böylece, bu boya, kurtarma faaliyetlerini, kolaylaştırır

SEA MILE : English Turkish military

DENİZ MİLİ:Bak. "nautical mile"

SEA NAVIGATOR : English Turkish military

SEYİR SUBAYI:Bak. "navigator"

SEA PROJECTION OPERATIONS : English Turkish military

DENİZ KORUMA HAREKATI:Bak. "land, sea or aerospace projection operations"

SEA RETURN : English Turkish military

DENİZ EKOSU:Radar ekranında deniz sathının geriye yansıttığı radyo dalgalarından meydana gelen belirti. Bak, "clutter"

SEA SKIMMER : English Turkish military

DENİZ SATHINA YAKIN SEYREDEN FÜZE:Deniz yüzeyinden 50 feet: (15 m) daha alçakta uçmak üzere yapılmış füze

SEA SPRITE : English Turkish military

Tek motorlu, denizaltı savunma harbi de icra edebilen, personel/yük nakli ve hava/deniz kurtarma harekatında kullanılmak üzere dizayn edilen hafif ikmal helikopteri

SEA STALLION : English Turkish military

Personel/yük naklinde kullanılan tek motorlu ağır ikmal helikopteri. CH-53 olarak adlandırılır. Mayın-Karşı tedbir teçhizatı ile donanmış olan modelleri RH-53 olarak adlandırılır

SEA SUPERIORITY : English Turkish military

DENİZ (VEYA DENİZDE DURUM) ÜSTÜNLÜĞÜ:Bir deniz muharebesinde bir kuvvetin diğer bir kuvvetin ilgili kuvvetleri üzerinde deniz, kara ve havada belirli bir zamanda ve yerde karşı kuvvetin herhangi bir karşı koyması olmadan kurduğu üstünlük derecesi

SEA SUPREMACY : English Turkish military

DENİZ ÜSTÜNLÜĞÜ:Karşı koyan kuvvetin yeterli karşı koyma yapamadığı deniz üstünlüğü derecesi

SEA SURVEILLANCE : English Turkish military

DENİZ GÖZETLEMESİ:Dünya üzerindeki bütün deniz ve okyanuslar üstünde ve altında seyreden dost ve düşman gemilerinin, denizaltıların ve diğer araçların, esas itibariyle yerlerini, kimliklerini tayin ve hareketlerini tayin ve hareketlerini tespit maksadıyla suüstü ve sualtı deniz sahalarının sistemli şekilde gözetlenmesi. Bak. "surveillance"

SEA SURVEILLANCE SYSTEM : English Turkish military

DENİZ GÖZETLEME SİSTEMİ:Deniz gözetlemesi görevinin yerine getirilmesinin desteklemesi ve bu görev sırasında elde edilen bilgilerin toplanması, rapor halinde bildirilmesi, aralarında ilişki kurulması ve sunulması ile ilgili bir sistem

SEA TAIL : English Turkish military

HAVA İNDİRME DENİZ KADEMESİ:Bir hava indirme birliğinin veya havadan taşınan birliğin, muharebeye havadan iştirak etmeyip deniz yolu ile teşkile iltihak eden kısmı

SEA-LAUNCHED BALLISTIC MISSILE : English Turkish military

DENİZDEN FIRLATILAN BALİSTİK FÜZE, DENİZALTI VEYA ÜSTÜ GEMİLERDEN ATILAN BALİSTİK FÜZE:

SEABORNE : English Turkish military

DENİZDEN, DENİZ YOLU İLE:Deniz yolu ile, deniz araçları ile yapılan. Bak. "waterborne"

SEABORNE ELEMENT : English Turkish military

DENİZDE BULUNAN ELEMAN (DZ.):Bak. "seaborne"

SEABORNE UNITS : English Turkish military

DENİZDE BULUNAN ÜNİTELER (DZ.):Bak. "seaborne"

SEACOAST ARTILLERY : English Turkish military

KIYI TOPÇUSU, KIYI TOPÇULUĞU:Düşman deniz araçlarına karşı savunmada kullanılan çakılı, traktörlü veya raylar üzerinde hareket eden topçu silahları. Su altı mayınları da kıyı topçusuna dahildir. Buna (coast artillery) de denir

SEALED CABIN : English Turkish military

SIZDIRMAZ KAPALI KABİN:Bir uçağın dışarıdan içeriye ve içeriden dışarıya hava sızdırmaz özellikte cidarlara ve içerdeki havayı yenilemek için, özel tertibata sahip kabini

SEALED ORDERS : English Turkish military

KAPALI ZARF EMİRLERİ:Belirli bir zamandan önce veya belirli bir mahalle varmadan önce açılmaması talimatı ile bir kıta veya gemi komutanına, mühürlü bir zarf içinde verilen gizli veya hizmete özel emirler

SEAMAN : English Turkish military

GÜVERTE ÇAVUŞU (MÜKELLEF):A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde; rütbece deniz astsubayının altında ve güverte onbaşısının üstünde bulunan deniz eri. Bu er; güverte, malzeme, elektronik; ' hassas teçhizat, idare ve yazıcılıkla ilgili görevlerde yetişerek derece alabilir

SEAMAN APPRENTICE : English Turkish military

GÜVERTE ONBAŞI (MÜKELLEF):A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde; rütbece deniz erinin üstünde ve diğer bütün deniz erlerinin altında bulunan er. Bu er; güverte, malzeme, elektronik, hassas teçhizat, idare ve yazıcılıkla ilgili görevlerde yetişerek derece alabilir

SEAMAN RECRUIT : English Turkish military

GÜVERTE ERİ (MÜKELLEF):A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde; rütbece bütün Deniz erlerinin altında bulunan er. Bu er; güverte, malzeme, elektronik, hassas teçhizat, idare ve yazıcılıkla ilgili görevlerde yetişerek derece alabilir

SEAPLANE : English Turkish military

DENİZ UÇAĞI:Denize inip kalkabilmesini sağlamak üzere, deniz üzerinde durmasına yarayan botlarla (floats) teçhiz edilmiş uçak. Kendilerini su üstünde tutan sandal biçiminde gövdeye sahip uçaklara daha doğru olarak, (flyingboat) denir