Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ZOOLOGICAL : English Azerbaijani Turkish

adj zooloji

ZOOLOGIST : English Azerbaijani Turkish

n zooloq

ZOOLOGY : English Azerbaijani Turkish

n zoologiya

REMOTE SENSING : English Azerbaijani Turkish

p> uzagdan algılama

"K" LINE : English Turkish

n. Kawasaki Kisen Kaisha, Ltd., deniz taşımacılığı yapan büyük Japon şirketi, şirket 340 kadar taşıttan oluşan bir filo işletmektedir ve yük (arabalar, kömür, tomruk, hububat, demir cevheri, ham petrol, sıvılaştırılmış doğal gaz vs.) taşır

$WI_FREQUENCY:3 : English Turkish

n. Kuzey Amerika'nın Amerika Kanada sınırındaki beş büyük gölünden ikinci büyük göl

$WI_SOURCE:"CENTRALIZED (AMER.) " : English Turkish

adj. merkez noktasına doğru çekmek; yoğunlaşmak, konsantre olmak; tek bir otoritenin altına girmek (devlet, vb.); merkezleştirmek (ayrıca 'centralised')

'CAUSE : English Turkish

conj. "because (çünkü)", çünkü, yüzünden,
den dolayı,
dan dolayı

'COS : English Turkish

conj. çünkü, zira

'EM : English Turkish

pron. "them (onlara)", (Gayriresmî kullanım) onları, onlara

'M : English Turkish

"am (ben)", (Gayriresmî ) ben, birinci tekil şahıs

'MONGST : English Turkish

"amongst (arasında)", arasında, arasına, ortasında, ortasına, içinde, iki şeyin arasında, iki şeyin ortasında

'NEATH : English Turkish

"beneath (altında)", altında, altına, alt tarafında, alt tarafına

'TUDE : English Turkish

"attitude (duruş)", durum, postür, hal, duruş, politika, muamele, davranış, düşünce, duyarlılık, hassaslık; (Argo) kibirli duruş

'TWAS : English Turkish

"it was (-idi)",
di, idi, …

'TWEEN : English Turkish

adv. arada, araya

'TWEEN : English Turkish

n. ara

'TWEEN : English Turkish

prep. aralarında, arasında

'TWEEN DECK : English Turkish

n. ara güverte

'TWERE : English Turkish

"it were (ya …
di)", ya …
di, ya … idi, …

'TWILL : English Turkish

"it will (-ecek)",
ecek,
acak

'TWIXT : English Turkish

prep. "betwixt (arasında)", iki şeyin arasında, iki şeyin ortasında

'UN : English Turkish

"one (bir)", bir

..............LATINIZED : English Turkish

adj. Latince'ye tercüme edilmiş; Latince şekli verilmiş (kelimenin vb.); Latinler (gelenek görenek gibi) yada Latin Kilisesi için uygun yapılmış (ayrıca latinleştirilmiş)

.............LATINISED : English Turkish

adj. Latince'ye tercüme edilmiş; Latince şekli verilmiş (kelimenin vb.); Latinler (gelenek görenek gibi) yada Latin Kilisesi için uygun yapılmış (ayrıca latinleştirilmiş)