English
VAN GUARD : English Turkish military
ÖNCÜ ÖNCÜSÜ:Öncünün bir unsuru bak "advanced quard"
VANE : English Turkish military
KANATÇIK:Bir uçak bombası, uçaktan atıldığı zaman, tapayı döndüren ve kuran küçük pervane
VAPOR DOSAGE : English Turkish military
GAZ BUHARI DOZAJI:Bir litre hacimde miligram ile ifade edilen gaz yoğunluğunun, dakika cinsinden buharlaşma müddeti ile çarpılmasından elde edilen değer
VARIABILITY : English Turkish military
DEĞİŞKENLİK:Belirli bir hedefte meydana gelebilecek hasarın, yer sıfır noktasından olan uzaklığa göre azalması veya hasar değerlendirilmesinde göz önüne alınan etkilere karşı hedefteki belirsizliklerin, korunmanın ve yönün ortalama etkisini bulmak için hesaba katılan matematiksel bir faktör
VARIABLE : English Turkish military
DEĞİŞKEN:
VARIABLE COSTS : English Turkish military
DEĞİŞİM/DEĞİŞEN MALİYETLER:
VARIABLE LEAD METHOD : English Turkish military
DEĞİŞİK ÖNLEME İLE ATEŞ USULÜ:Harekat halindeki bir hedefe özellikle bir uçağa karşı ateş usulü. Bu usulde, önleme, sabit bir ortalamada tutamayıp değişir. Asgari önleme, hedef ateş bölgesine girerken veya ateş bölgesinden çıkarken; azami önleme ise, hedef ateş mevziine en yakın bir yerde (geçiş noktasında) bulunduğu zaman kullanılır
VARIABLE SAFETY LEVEL : English Turkish military
Bak "safety level of supply"
VARIABLE TIME FUZE : English Turkish military
VT TAPASI:Bir mermi, bomba, mayın veya infilak hakkını, temasla değil dış tesirlerle faaliyete geçtiği zaman infilak ettirecek şekilde imal edilmiş bir tapa. Ayrıca bak "fuze"
VARIANCE : English Turkish military
DEĞİŞİKLİK:
VARIANT : English Turkish military
DEĞİŞKEN:
Açık metindeki karşılıkları aynı olan iki veya daha çok şifre veya kod sembolü.
Tek bir kod grubu tarafından temsil edilen birkaç açık metin anlamından birisi
VARIANT VALUES : English Turkish military
DEĞİŞKEN KARŞILIKLAR:Bak "variants (communications) "
VARIATION (NAVIGATION) : English Turkish military
TABİİ SAPMA:Tabii inhiraf (seyrüsefer); bir mevkide hakiki kuzey ile manyetik kuzey arasında derece ve dakika cinsinden ölçülen yatay açı. Bu açı, manyetik kuzey, hakik kuzeyin doğusunda veya batısında oluşuna göre, doğu veya batı istikametinde ölçülür. Ayrıca bak "declination"
VARITYPER : English Turkish military
VARİTEYPER:İcabında, klavye kısmı değişik harfli yedek klavyelerle değiştirilmek suretiyle istenilen formda yazı yazmaya elverişli olan yazı makinesi
VAULT STORAGE SPACE : English Turkish military
EMİN DEPOLAMA SAHASI:Hırsızlık ve tahribata karşı azami derecede korunması gereken malzemenin depolanması için, özel olarak inşa edilen sabit ve yanmaz bir binadaki depolama sahası
VECTOGRAPH : English Turkish military
VEKTOGRAF:Bir stereo çiftinden gelen polarılmış saydamlıklar hafifçe kaydırılarak üstüste getirilen, böylece polarılmış gözlükle bakıldığı zaman üç boyutlu tesiri veren resim
VECTOR : English Turkish military
VEKTÖR:
Hem değeri (kuvveti) hem de istikameti olan bir etken.
(ABD Savunma Bakanlığı) hava önleme yakın hava desteği ve hava savunmada kullanılan "belirtilen manyetik istikamete geç" anlamına gelen kod. Emredilen istikamet üç rakamlı olmalıdır. Örneğin: "vektör sıfır, altı sıfır". (üsse dönüş için "steer" terimini kullanır).
(ABD Savunma Bakanlığı: ABD Savunma Kurulu) Bir uçağa seyrüsefer rehberliği sağlamak için radar tarafından verilen istikamet
VECTOR SIGHTS : English Turkish military
Bak "BOMB SIGHTING SYSTEMS"
VECTOR STEERING : English Turkish military
VEKTÖR DOĞRULTMA, BİR FÜZE DOĞRULTMA USULÜ:Bir veya daha fazla odacık, çekiş kuvveti sapmasının, bir dönüş momenti meydana getirmek üzere, füze ağırlık merkezine nazaran eğilmesine imkan verecek şekilde mafsallı yataktan üzerine monte edilmiştir. Biri enine eksen, diğeri boyuna eksen üzerine monte edilmiş iki adet yardımcı çalıştırıcı, çekiş istikametini, uçuş kontrol sisteminden verilecek işaretlere göre eğdirir
VECTORED ATTACKS : English Turkish military
YÖNETMELİ HÜCUMLAR:Hedefle temas halinde olmayan bir silah taşıyıcının (hava, suüstü veya sualtı), hedefle temas halinde bulunan bir birlik (hava, suüstü, sualtı) tarafından silah atış noktasına yöneltilmesiyle yapılan taarruzlar
VEE FORMATION : English Turkish military
V DÜZENİ:Bak "formation"
VEHICLE : English Turkish military
ARAÇ:Karada, denizde, havada veya uzayda yük taşımak için kendi kendine harekat edebilen tepkili veya çekilen bir vasıta. Ayrıca bak "amphibious vehicle" "combat vehicle (fighting) ", "commercial vehicle", "substitute transport-type vehicle", "transport vehicle"
VEHICLE AVAILABILITY : English Turkish military
HİZMETE HAZIR ARAÇ MİKTARI:Belirli bir zamanda hizmet maksatları için mevcut olan esas görev araçlarının (genellikle beher bölük için) miktarı veya oranı
VEHICLE CARGO : English Turkish military
ARAÇ HALİNDEKİ YÜK:Belirli bir güverte alanı, dikey boşluk ve diğer boş alanlara ihtiyaç gösteren ve silahları da içine alan tekerlekli veya tırtıllı teçhizat. Ayrıca bak "cargo"
VEHICLE COLLECTING POINT : English Turkish military
ARAÇ TOPLANMA NOKTASI:Arızalı araçları almak, onarıp tahliye etmek üzere tesis edilen bir toplanma noktası veya bakım bölgesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani