Multilingual Turkish Dictionary

English

English
AFFIDAVIT OF SUPPORT : English Turkish

n. mali destek taahhüdü, destek sağlama beyanı

AFFILIATE : English Turkish

v. birleşmek, üyeliğe kabul etmek, katmak, kabul etmek, tanımak, üye olmak; evlat edinmek, yakınlaşmak, bağlamak, katılmak

AFFILIATE : English Turkish

n. bağlı şirket

AFFILIATED : English Turkish

adj. bağlı

AFFILIATED COMPANY : English Turkish

n. bağlı şirket

AFFILIATED SOCIETIES : English Turkish

irleşik dernekler, merkez dernekle ilgili veya ona ya da birbiriyle bağlı olan dernekler

AFFILIATION : English Turkish

n. yakın ilişki, üyeliğe kabul bağlanma, birleştirme, bağlama, katma, ekleme, üyelik; evlat edinme

AFFILIATION ORDER : English Turkish

evlilik dışı çocuğun giderlerini babasından isteme

AFFILIATION SUIT : English Turkish

n. babalık davası

AFFINAL : English Turkish

adj. hısım, evlilikle ilgili; evlilik aracılığıyla akraba olan

AFFINE : English Turkish

adj. afin, sonlu miktarlara sonlu değerler bölüştürmek (Matematik)

AFFINED : English Turkish

adj. bağlı, yakın ilişkili veya bağlı; mecbur, zorunlu

AFFINITY : English Turkish

n. akrabalık, dünürlük, benzerlik, yakınlık, ilişki, benzeşme, çekicilik, ilgi, birleşme eğilimi [kim.]

AFFIRM : English Turkish

v. söylemek, ileri sürmek, iddia etmek, beyan etmek, bildirmek, doğrulamak, onaylamak

AFFIRM A DECISION : English Turkish

kararı onaylamak, seçimi tasdik etmek, bir kararı doğrulamak

AFFIRM ONE'S LOYALTY : English Turkish

ağlılığını doğrulamak, sadakatini bildirmek, vefakarlılığını itiraf etmek

AFFIRMABLE : English Turkish

adj. iddia edilebilir, onaylanır, doğrulanabilir; gümrük vergisine tabi

AFFIRMABLY : English Turkish

adv. iddia edilebilir şekilde, olumlu olarak

AFFIRMANCE : English Turkish

n. onaylama, icra; doğrulama, tasdik

AFFIRMATION : English Turkish

n. doğrulama, onay, yemin yerine geçen söz

AFFIRMATIVE : English Turkish

n. olumlu cevap

AFFIRMATIVE : English Turkish

adj. olumlu, doğrulayıcı, doğrulayan

AFFIRMATIVE ACTION : English Turkish

pozitif ayrımcılık, istihdam etmede kadınlar ve azınlıkların arttırılmış temsilini teşvik etme (ya da üniversiteler, vs.)

AFFIRMATIVELY : English Turkish

adv. olumlu olarak, onaylayarak

AFFIRMATIVENESS : English Turkish

n. olumluluk, pozitif olma, faydalık