Multilingual Turkish Dictionary

English

English
AGISTMENT : English Turkish

n. mera kiralama, (Artık kullanılmayan) ücret karşılığı hayvan otlatma; otlatma ücreti; hayvan besleme ve otlatma için yapılan resmi anlaşma

AGISTOR : English Turkish

n. arazisini otlağa veren, canlı hayvana bakan kimse (Artık kullanılmayan)

AGITA : English Turkish

n. hazımsızlık, (İtalyan-Amerikan argosu) dispepsi, mide fesadı, mide ekşimesi; ajitasyon, endişe

AGITABLE : English Turkish

adj. telaşlı olan, heyecanlı olabilen, huzursuz eden, duygusal olarak canlandırıla bilinen

AGITATE : English Turkish

v. sallamak, çalkalamak; sarsmak, üzmek, altüst etmek, çalkalanmak; kışkırtmak, tahrik etmek, propaganda yapmak

AGITATED : English Turkish

adj. heyecanlı, tedirgin

AGITATEDLY : English Turkish

adv. heyecanla, rahatsız edilmiş bir şekilde; endişeli bir şekilde, heyecanla; telaşla; güçlü düzensiz hareketler ile

AGITATION : English Turkish

n. çalkalama, çalkalanma, sallama; endişe; heyecan, galeyan, sıkıntı, tahrik, kışkırtma

AGITATIONAL : English Turkish

adj. çalkantılı, sallanan, huzursuz eden, ajitasyon yaratmaya eğilimi olan

AGITATIVE : English Turkish

adj. heyecan veren, endişe verici, telaşlandıran; kargaşaya sebep olan

AGITATOR : English Turkish

n. kışkırtıcı, tahrikçi, fesat, karıştırıcı

AGITPROP : English Turkish

n. kışkırtma, propaganda, komünizm propagandası

AGL : English Turkish

"Above Ground Level (Yeryüzü Seviyesinden Yukarıda)"; yer yüzeyinden yüksekte, yeryüzünün hemen üzerinde

AGLAEA : English Turkish

n. (Yunan Mitolojisi) Aglaia, Üç Kharit tanrıçadan biri

AGLAIA : English Turkish

n. (Yunan Mitolojisi) Aglaia, Üç Kharit tanrıçadan biri

AGLEAM : English Turkish

adj. pırıl pırıl, ışıltılı, ışıl ışıl

AGLEAM : English Turkish

adv. ışıltılı, pırıl pırıl, ışıl ışıl, parıltılı

AGLET : English Turkish

n. bağcık ucu

AGLEY : English Turkish

adv. ters, çarpık

AGLIMMER : English Turkish

adj. parıldayan, ışıyan, ışıldayan

AGLITTER : English Turkish

adj. shiny, sparkling, glittery

AGLITTER : English Turkish

adv. göz alıcı bir şekilde, ışıldatarak, parıltılı bir şekilde, pırıl pırıl

AGLOSSIA : English Turkish

n. aglosi, dilin doğuştan olmayışı; konuşmama

AGLOW : English Turkish

adj. parlak, kıpkırmızı, hararetli, ateşli, heyecanlı, parlayan

AGLUCON : English Turkish

n. aglükon, kimyasal madde (aglikonun bir türü)