Multilingual Turkish Dictionary French

DÉVOYER : French Turkish

"yolunu değiştirmek; doğru yoldan ayırmak "

DÉVOYÉ : French Turkish

yolunu şaşırmış, yolundan sapmış

DÉVÊTIR : French Turkish

(giysi) soymak

DÉÇU : French Turkish

"aldatılmış; gerçekleşmemiş, boşa çıkmış"

DËVERSOIR : French Turkish

[le] savak

DÎME : French Turkish

[la] ondalık, aşar vergisi

DÎNER : French Turkish

öğle\\akşam yemeği yemek

DÎNER D'AFFAIRES : French Turkish

iş yemeği

DÎNER DE FAMILLE : French Turkish

aile yemeği

DÎNETTE : French Turkish

"[la] hafif yemek; Allah ne verdiyse yenen yemek"

DÔME : French Turkish

[le] kümbet, kubbe

DÛ : French Turkish

orçlu olunan

DÛMENT : French Turkish

gerektiği gibi, gereğince

EAU : French Turkish

"[la] su; yağmur "

EAU BÉNITE : French Turkish

kutsal su

EAU DE COLOGNE : French Turkish

kolonya

EAU DE JAVEL : French Turkish

çamaşır suyu

EAU DE JAVEL : French Turkish

çamaşır suyu

EAU DE PLUIE : French Turkish

yağmur suyu

EAU DE TOILETTE : French Turkish

kolonya

EAU DENTIFRICE : French Turkish

diş suyu

EAU DORMANTE : French Turkish

durgun su

EAU DOUCE : French Turkish

tatlı su

EAU DURE : French Turkish

kireçli su

EAU GAZEUSE : French Turkish

gazoz