Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉVELOPPER : French Turkish

"(paket\\zarf) açmak; açmak, yaymak, sermek; geliştirmek; açıklamak; açındırmak; filmi banyo etmek "

DÉVELOPPÉ : French Turkish

gelişmiş

DÉVERGONDÉ : French Turkish

ar damarı çatlamış, utanmaz

DÉVERROUILLER : French Turkish

sürgüsünü çekmek

DÉVERSEMENT : French Turkish

"[le] akıtma; boşaltma; yana yatış, eğrilme"

DÉVERSER : French Turkish

"yana yatmak, eğik durmak; akmak, yayılmak; akıtmak"

DÉVIATION : French Turkish

"[la] sapma, eğrilme; yanılma"

DÉVIDER : French Turkish

"ipliği çile yapmak; çözüp açmak"

DÉVIDOIR : French Turkish

[le] iplik çıkrığı

DÉVIER : French Turkish

"sapmak; yolunu değiştirmek; doğru yoldan ayrılmak; saptırmak, çevirmek"

DÉVISAGER : French Turkish

yüzüne dik dik bakmak

DÉVISSER : French Turkish

vidalarını çıkarmak

DÉVOILEMENT : French Turkish

[le] örtüsünü kaldırma

DÉVOILER : French Turkish

"örtüsünü kaldırmak; meydana çıkarmak"

DÉVOLU : French Turkish

hakkına düşen

DÉVORANT : French Turkish

parçalayıp yiyen

DÉVORER : French Turkish

"parçalayıp yemek; bitirmek, tüketmek; içini kemirmek "

DÉVORER DES YEUX : French Turkish

gözle yemek, büyük istekle bakmak

DÉVORER QN\QCH DES YEUX : French Turkish

yiyecek gibi bakmak, gözle yemek

DÉVORER SES LARMES : French Turkish

göz yaşlarını tutmak, içine dökmek

DÉVOT : French Turkish

[le] [la] sofu, dindar

DÉVOTION : French Turkish

"[la] sofuluk, dindarlık; bağlılık"

DÉVOUEMENT : French Turkish

"[le] esirgemezlik, fedakârlık; bağlılık"

DÉVOUER : French Turkish

"vakfetmek; adamak; feda etmek "

DÉVOUÉ : French Turkish

ağlı, sadık