Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉTAIL : French Turkish

"[le] perakende satış, perakendecilik; ayrıntı, detay "

DÉTAILLANT : French Turkish

[le] [la] perakendeci

DÉTAILLER : French Turkish

"perakende satmak; ayrıntılarıyla anlatmak"

DÉTALER : French Turkish

"(sergideki eşyayı) toplayıp kaldırmak; kaçmak, tüymek, tabanları yağlamak"

DÉTARTRANT : French Turkish

[le] tortu temizleyici

DÉTARTRER : French Turkish

tortu temizlemek

DÉTAXE : French Turkish

[la] vergi indirimi

DÉTAXER : French Turkish

vergisini indirmek\\kaldırmak

DÉTECTER : French Turkish

ulup ortaya çıkarmak

DÉTECTEUR : French Turkish

[le] bulucu (alet)

DÉTECTEUR DE MENSONGES : French Turkish

yalan makinesi

DÉTECTION : French Turkish

[la] bulma

DÉTECTIVE : French Turkish

"[le] polis hafiyesi; dedektif "

DÉTECTIVE PRIVÉ : French Turkish

özel dedektif

DÉTEINDRE : French Turkish

"rengini soldurmak; solmak; boyası çıkmak "

DÉTEINDRE SUR QN : French Turkish

etkilemek

DÉTELER : French Turkish

"koşumunu çözmek, çıkarmak; işi bırakmak, durdurmak"

DÉTENDEUR : French Turkish

[le] basınç azaltıcı (alet), detantör

DÉTENDRE : French Turkish

"gevşetmek; basıncı azaltmak; yatıştırmak "

DÉTENDU : French Turkish

sakin, yatışmış

DÉTENIR : French Turkish

"elde bulundurmak, saklamak; hapiste tutmak"

DÉTENTE : French Turkish

"[la] (silah) tetik; genleşme; dinginlik, gevşeme, yumuşama "

DÉTENTEUR : French Turkish

[le] [la] elinde bulunduran (kimse)

DÉTENTION : French Turkish

"[la] elde bulundurma; tutukluluk, hapis cezası"

DÉTENU : French Turkish

[le] [la] tutuklu