Multilingual Turkish Dictionary French

DÉSINFECTION : French Turkish

[la] mikropsuzlaştırma, dezenfekte etme

DÉSINTOXIQUER : French Turkish

zehirlenmekten kurtarmak

DÉSINTÉGRATION : French Turkish

"[la] parçalama; parçalanma"

DÉSINTÉGRER : French Turkish

ütünlüğünü bozmak, parçalamak

DÉSINTÉRESSEMENT : French Turkish

[le] kendi yararından geçme, çıkar düşünmeme

DÉSINTÉRESSÉ : French Turkish

yarar gözetmeyen, çıkar düşünmeyen

DÉSINVOLTE : French Turkish

aşırı serbest, saygısız, küstah

DÉSINVOLTURE : French Turkish

"[la] özgür davranış, aşırı serbestlik; küstahlık"

DÉSIR : French Turkish

[le] arzu, istek

DÉSIRABLE : French Turkish

arzu edilir, istenilir

DÉSIRER : French Turkish

"arzu etmek; gönlü çekmek, istemek"

DÉSIREUXUSE : French Turkish

arzulu, istekli

DÉSIRÉ : French Turkish

arzulanan, aranan

DÉSISTEMENT : French Turkish

[le] vazgeçme, çekilme

DÉSOBLIGEANT : French Turkish

gönül kırıcı, hoşnutsuzluk yaratan

DÉSOBLIGER : French Turkish

gönlünü kırmak, hoşnutsuzluk yaratmak

DÉSOBÉIR : French Turkish

dinlememek, karşı gelmek, itaatsizlik etmek

DÉSOBÉISSANCE : French Turkish

[la] itaatsizlik

DÉSOBÉISSANT : French Turkish

itaatsiz

DÉSODORISANT : French Turkish

koku giderici

DÉSODORISER : French Turkish

kokusunu gidermek

DÉSOLANT : French Turkish

perişan edici, yıkıcı

DÉSOLATION : French Turkish

"[la] yıkım; perişanlık, büyük üzüntü"

DÉSOLER : French Turkish

"yıkmak, vurup kırmak; üzüntü vermek, perişan etmek "

DÉSOLÉ : French Turkish

perişan, çok üzgün