Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉSAVOUER : French Turkish

"yadsımak, yokumsamak, inkâr etmek; kabul etmemek, kaçınmak; kınamak"

DÉSAXER : French Turkish

"eksenden uzaklaştırmak; dengesini bozmak; çığrından çıkarmak"

DÉSEMBOURBER : French Turkish

"çamurdan çıkarmak; yoksulluktan kurtarmak, elinden tutmak"

DÉSEMPARÉ : French Turkish

şaşırmış, şaşırıp kalmış

DÉSENCHANTEMENT : French Turkish

"[le] büyünün bozulması; hayal kırıklığı"

DÉSENCHANTÉ : French Turkish

düş kırıklığına uğramış, yaşama küsmüş

DÉSENCOMBRER : French Turkish

yolu açmak, ortalıktakileri kaldırmak

DÉSENFLER : French Turkish

"şişini indirmek; şişi inmek"

DÉSENGAGEMENT : French Turkish

[le] yükümden kurtarma, yükümsüzlük

DÉSENGAGER : French Turkish

yükümden kurtarmak

DÉSENSABLER : French Turkish

"kumdan çıkarmak; içindeki kumu çıkarmak"

DÉSENSIBILISER : French Turkish

uyuşturmak, duyarlığını gidermek

DÉSENVENIMER : French Turkish

"zehirini gidermek; sertliğini azaltmak"

DÉSERT : French Turkish

ıssız

DÉSERT DE KALAHARI : French Turkish

Kalahari çölü

DÉSERT TE GOBI : French Turkish

Gobi çölü

DÉSERTER : French Turkish

"(bir yeri) bırakıp gitmek; askerden kaçmak"

DÉSERTEUR : French Turkish

"[le] asker kaçağı; dönek"

DÉSERTION : French Turkish

"[la] askerden kaçma, firar; saf değiştirme"

DÉSERTIQUE : French Turkish

çölsel

DÉSESPOIR : French Turkish

[le] umutsuzluk, karamsarlık

DÉSESPÉRANCE : French Turkish

[la] umutsuzluk

DÉSESPÉRANT : French Turkish

umut kırıcı, umutsuz

DÉSESPÉRER : French Turkish

"umudunu yitirmek, umudunu kesmek; umutsuzluğa düşürmek"

DÉSESPÉRÉ : French Turkish

umut kalmamış, umutsuz