Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉSOPILANT : French Turkish

çok gülünç, güldürücü

DÉSORDONNER : French Turkish

"düzenini bozmak, karıştırmak; kargaşalık çıkarmak"

DÉSORDONNÉ : French Turkish

"düzensiz; aşırı, taşkın"

DÉSORDRE : French Turkish

"[le] düzensizlik, karışıklık; uyuşmazlık, kargaşalık"

DÉSORGANISER : French Turkish

düzenini bozmak, dağıtmak

DÉSORIENTER : French Turkish

"yolunu şaşırtmak; şaşırtmak, afallatmak"

DÉSORIENTÉ : French Turkish

"yolunu şaşırmış; şaşırıp kalmış, afallamış"

DÉSORMAIS : French Turkish

undan böyle, bundan sonra, artık

DÉSOSSER : French Turkish

"kemiğini\\kılçıklarını çıkarmak; didik didik incelemek"

DÉSUET : French Turkish

eskimiş, yürürlükten düşmüş

DÉSUNI : French Turkish

"birliği bozulmuş, arası açılmış; çatışan"

DÉSUNION : French Turkish

"[la] ayırma, birliğini bozma; uyumsuzluk, uyuşmazlık, anlaşmazlık"

DÉSUNIR : French Turkish

ayırmak, birliğini bozmak

DÉSUÉTUDE : French Turkish

[la]

DÉSÉGRÉGATION : French Turkish

[la] ırk ayrımına son verme

DÉSÉQUILIBRE : French Turkish

[le] dengesizlik

DÉSÉQUILIBRER : French Turkish

dengesini bozmak, dengesizleştirmek

DÉSÉQUILIBRÉ : French Turkish

[le] [la] sapık, dengesiz

DÉSÌUVREMENT : French Turkish

[le] işsizlik, aylaklık

DÉSÌUVRÉ : French Turkish

işsiz güçsüz, aylak

DÉTACHAGE : French Turkish

[le] leke çıkarma

DÉTACHANT : French Turkish

[le] leke çıkarıcı

DÉTACHEMENT : French Turkish

"[le] ilgisizlik, soğuma; müfreze"

DÉTACHER : French Turkish

"lekesini çıkarmak; çözmek, ayırmak; ilgisini kesmek; vazgeçirmek "

DÉTACHÉ : French Turkish

"çözülmüş, ayrılmış; yalnız; ilgisiz, kayıtsız"