Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉSAGRÉGATION : French Turkish

[la] parçalanma, dağılma, ufalanma

DÉSAGRÉGER : French Turkish

"dağıtmak, ufalatmak; bölmek; ufalamak"

DÉSAGRÉMENT : French Turkish

[le] üzgünlük, can sıkıntısı

DÉSALTÉRANT : French Turkish

susuzluğu gideren, hararet söndüren

DÉSALTÉRER : French Turkish

susuzluğunu gidermek

DÉSAMORCER : French Turkish

"kapsülü çıkarmak; çalışmasını durdurmak"

DÉSAPPOINTEMENT : French Turkish

[le] umudun boşa çıkması, hayal kırıklığı

DÉSAPPOINTER : French Turkish

umudunu boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğratmak, düş kırıklığına uğratmak

DÉSAPPRENDRE : French Turkish

ildiğini unutmak

DÉSAPPROBATEUR : French Turkish

"kınayıcı, eleştirici; beğenmeyici"

DÉSAPPROBATION : French Turkish

[la] beğenmezlik, yersiz bulma, kınama

DÉSAPPROUVER : French Turkish

eğenmemek, yersiz bulmak, kınamak

DÉSARGENTÉ : French Turkish

parasız, meteliksiz, cebi delik

DÉSARMANT : French Turkish

dokunaklı

DÉSARMEMENT : French Turkish

[le] silahsızlanma, silahsızlandırma

DÉSARMER : French Turkish

"silahsızlandırmak; yumuşatmak, yatıştırmak; savaştan vazgeçmek; silahsızlanmak"

DÉSARROI : French Turkish

"[le] karışıklık, düzensizlik; şaşkınlık"

DÉSARÇONNER : French Turkish

"eyerden indirmek; şaşırtmak"

DÉSASSORTI : French Turkish

"eksik; (dergi\\gazete) tümü satılmış"

DÉSASTRE : French Turkish

[le] yıkım, felaket

DÉSASTREUXUSE : French Turkish

yıkıcı, yıkımlı, felaketli

DÉSAVANTAGE : French Turkish

"[le] elverişsizlik; gerilik; ziyan, zarar"

DÉSAVANTAGER : French Turkish

"zarar ettirmek; aleyhine olmak"

DÉSAVANTAGEUXUSE : French Turkish

zararı dokunan, elverişsiz

DÉSAVEU : French Turkish

"[le] yadsıma, inkâr; onaylamama; kınama"