Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉPOTOIR : French Turkish

"[le] çöplük; çöp "

DÉPOTOIR NUCLÉAIRE : French Turkish

nükleer artık

DÉPOUILLE : French Turkish

[la] hayvan postu, pösteki

DÉPOUILLE MORTELLE : French Turkish

naaş, cenaze

DÉPOUILLEMENT : French Turkish

"[le] (hesap) inceleme; (oy pusulası) sayma"

DÉPOUILLER : French Turkish

"(deri) yüzmek; (kabuk) soymak; (oy) saymak; yoksun bırakmak "

DÉPOUILLER LE VIEIL HOMME : French Turkish

kötü alışkanlıklarını bırakmak

DÉPOURVU : French Turkish

yoksun

DÉPOURVU DE : French Turkish

den yoksun

DÉPOUSSIÉRER : French Turkish

tozunu almak

DÉPRAVATION : French Turkish

"[la] bozulma, bozukluk; sapıklık"

DÉPRAVER : French Turkish

"bozmak; ahlakını bozmak, baştan çıkarmak"

DÉPRAVÉ : French Turkish

"bozuk; baştan çıkmış"

DÉPRESSIF : French Turkish

çökmüş, çökkün

DÉPRESSION : French Turkish

"[la] çöküntü; güçten düşme, çökme; bunalım, kriz "

DÉPRESSION NERVEUSE : French Turkish

depresyon, bunalım, sinir krizi

DÉPRIMANT : French Turkish

çöktürücü, güçten düşürücü

DÉPRIMER : French Turkish

"çöktürmek, batırmak; çökertmek, güçten düşürmek; bunaltmak"

DÉPRÉCIATION : French Turkish

"[la] değerden düşürme; değer düşüklüğü; fiyat düşürme"

DÉPRÉCIER : French Turkish

"değerini düşürmek; fiyatını düşürmek "

DÉPRÉDATION : French Turkish

"[la] yağma, çapulculuk; zarar, tahribat; para yeme"

DÉPURATIF : French Turkish

kanı temizleyici

DÉPURATION : French Turkish

[la] temizleme, arıtma

DÉPURER : French Turkish

temizlemek, arıtmak

DÉPUTATION : French Turkish

"[la] milletvekilliği; elçilik görevi"