Multilingual Turkish Dictionary

French

French
DÉPLANTER : French Turkish

(bitki) yerinden sökmek

DÉPLIANT : French Turkish

[le] katlanmış harita\\sayfa

DÉPLIER : French Turkish

(katlanmış şeyi) açmak

DÉPLISSER : French Turkish

kırmaları açmak, düzlemek

DÉPLOIEMENT : French Turkish

"[le] açma; yayma; gösterme; açılma; yayılma"

DÉPLORABLE : French Turkish

"acınacak, acıklı; üzüntü verici"

DÉPLORER : French Turkish

"acımak; kötü bulmak, beğenmemek; üzülmek"

DÉPLOYER : French Turkish

"(katlanmış şeyi) açmak, sermek; savaş düzenine sokmak; göstermek "

DÉPLOYER UN GRAND EFFORT : French Turkish

üyük çaba göstermek

DÉPLUMER : French Turkish

"tüylerini yolmak; saçını dökmek "

DÉPOLI : French Turkish

cilasız

DÉPOLIR : French Turkish

cilasını gidermek, donuklaştırmak

DÉPOLITISER : French Turkish

siyaset dışı bırakmak

DÉPOPULATION : French Turkish

"[la] ıssızlaştırma; ıssızlık, nüfus azalması"

DÉPORTATION : French Turkish

[la] sürgün

DÉPORTER : French Turkish

"sürgün cezasına çarptırmak; (taşıt) yolundan ayrılmak"

DÉPORTÉ : French Turkish

[le] [la] sürgün (kişi)

DÉPOSANT : French Turkish

para yatıran

DÉPOSE : French Turkish

[la] kaldırma, yerinden çıkarma, sökme

DÉPOSER : French Turkish

"yere bırakmak, koymak; (para) yatırmak; emanet etmek; işinden çıkarmak; tahttan indirmek; vazgeçmek, el çekmek; tanıklık etmek; tortu bırakmak "

DÉPOSER SON BILAN : French Turkish

atmak, iflas etmek

DÉPOSITAIRE : French Turkish

"[le] [la] mutemet; temsilci"

DÉPOSITION : French Turkish

"[la] işten el çektirme; tanıklık; tahttan indirme"

DÉPOSSÉDER : French Turkish

elinden almak, yoksun bırakmak

DÉPOTER : French Turkish

"(çiçek) saksısını değiştirmek; kabını değiştirmek"