Multilingual Turkish Dictionary

French

French
EMPLOYER LE TU : French Turkish

sen diye hitap etmek

EMPLOYEUR : French Turkish

[le] [la] işveren, patron

EMPLOYÉ : French Turkish

[le] [la] görevli, memur, işçi

EMPLÂTRE : French Turkish

"[le] yakı, lapa; lapacı adam"

EMPOCHER : French Turkish

cebine koymak

EMPOIGNADE : French Turkish

[la] ağız dalaşı

EMPOIGNER : French Turkish

"tutup sıkmak; yakalamak, enselemek; heyecan vermek"

EMPOIS : French Turkish

[le] kola

EMPOISONNEMENT : French Turkish

"[le] zehirleme; zehirlenme; sıkıntı, dert"

EMPOISONNER : French Turkish

"zehirlemek; çok kötü kokmak; zehir etmek; kötü yola yöneltmek "

EMPOISSONNER : French Turkish

alık koymak, balıklandırmak

EMPORTEMENT : French Turkish

"[le] öfke; coşkunluk, taşkınlık"

EMPORTER : French Turkish

"götürmek; zorla almak, ele geçirmek; sürüklemek; elde etmek, kazanmak "

EMPORTÉ : French Turkish

öfkeli, kızgın

EMPORTÉ-PIÈCE : French Turkish

[le] zımba

EMPOTÉ : French Turkish

eceriksiz, sakar

EMPOURPRER : French Turkish

kırmızıya boyamak, kızıllaştırmak, pembeleştirmek

EMPREINTE : French Turkish

"[la] iz, damga, işaret; belirti "

EMPREINTE DIGITALE : French Turkish

parmak izi

EMPRESSEMENT : French Turkish

"[le] istek, heves, gayret; nezaket"

EMPRESSÉ : French Turkish

"acele eden; tez canlı; özen gösteren; saygılı"

EMPRISE : French Turkish

"[la] el koyma; etki, nüfuz"

EMPRISONNEMENT : French Turkish

[le] hapsetme, hapsedilme, hapis

EMPRISONNER : French Turkish

"hapsetmek; kapatmak"

EMPRUNT : French Turkish

"[le] ödünç; borç, borç alma; taklit, aşırma "