French
ENTÊTEMENT : French Turkish
[le] dik kafalılık, inatçılık
ENTÊTER : French Turkish
(koku) başa vurmak
ENTÊTÉ : French Turkish
inatçı
ENVAHIR : French Turkish
"istila etmek; kaplamak, bürümek"
ENVAHISSANT : French Turkish
"istilacı; burnunu sokan"
ENVAHISSEMENT : French Turkish
"[le] salgın; istila"
ENVAHISSEUR : French Turkish
[le] istilacı
ENVASER : French Turkish
"çamurla doldurmak; çamura batırmak "
ENVELOPPE : French Turkish
"[la] zarf; görünüş; örtü, kılıf"
ENVELOPPEMENT : French Turkish
"[le] sarmalama, sarma; kuşatma"
ENVELOPPER : French Turkish
"sarmalamak; kaplamak; bürümek; kuşatmak"
ENVENIMER : French Turkish
"(yarayı) azdırmak; kızıştırmak, şiddetlendirmek"
ENVERGURE : French Turkish
"[la] yelken eni; kanat açıklığı; yetkinlik; zenginlik; önem "
ENVERS : French Turkish
e karşı
ENVERS ET CONTRE TOUS : French Turkish
herkese karşı olarak
ENVIABLE : French Turkish
imrenmeye değer
ENVIE : French Turkish
"[la] kıskançlık, çekemezlik; arzu, heves; imrenme; doğum lekesi; şeytantırnağı"
ENVIER : French Turkish
"kıskanmak, çekememek; imrenmek"
ENVIEUX : French Turkish
kıskanç, çekemeyen
ENVIRON : French Turkish
aşağı yukarı, yaklaşık olarak
ENVIRONNEMENT : French Turkish
[le] ortam, çevre
ENVIRONNER : French Turkish
kuşatmak, sarmak, çevirmek
ENVIRONS : French Turkish
[le] dolaylar, yöre, civar
ENVISAGER : French Turkish
"yüzüne bakmak; göz önüne getirmek, tasarlamak"
ENVOI : French Turkish
"[le] yollama, gönderme; gönderilen şey, gönderi"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani