Multilingual Turkish Dictionary

French

French
EXAGÉRATION : French Turkish

[la] abartma, mübalağa, aşırılık

EXAGÉRE : French Turkish

abartılmış, aşırı, ölçüsüz

EXAGÉRER : French Turkish

abartmak, mübalağa etmek

EXALTANT : French Turkish

coşturucu

EXALTATION : French Turkish

"[la] yüceltme; coşkunluk"

EXALTER : French Turkish

"yüceltmek, göklere çıkarmak; coşturmak"

EXALTÉ : French Turkish

[le] [la] coşkun

EXAMEN : French Turkish

"[le] araştırma, inceleme; sınav "

EXAMEN DE CONSCIENCE : French Turkish

vicdan muhasebesi

EXAMEN DE PASSAGE : French Turkish

ütünleme sınavı

EXAMINATEUR : French Turkish

[le] [la] sınavcı, mümeyyiz

EXAMINER : French Turkish

"araştırmak, incelemek, yoklamak; sınav yapmak"

EXAMINER SUR TOUTES LES COUTURES : French Turkish

ince eleyip sık dokumak

EXANTHÈME : French Turkish

[le] (deride) kızıl döküntü

EXASPÉRANT : French Turkish

sinirlendirici, öfkelendirici

EXASPÉRATION : French Turkish

"[la] aşırı öfke; (hastalık) azgınlık"

EXASPÉRER : French Turkish

"öfkelendirmek, çileden çıkarmak; azdırmak, şiddetlendirmek"

EXAUCER : French Turkish

dileğini yerine getirmek, kabul etmek

EXCAVATEUR : French Turkish

[le] kazı makinesi, ekskavatör

EXCAVATION : French Turkish

[la] kazı, kazma (işi)

EXCAVER : French Turkish

kazmak

EXCELLENCE : French Turkish

"[la] üstünlük, yetkinlik, mükemmellik; ekselans "

EXCELLENT : French Turkish

üstün, yetkin, mükemmel

EXCELLER : French Turkish

üstün gelmek, üstün olmak

EXCENTRICITÉ : French Turkish

"[la] dışmerkezlik; eksantriklik"