Multilingual Turkish Dictionary French

EXCLUSIVEMENT : French Turkish

"sayılmayarak; yalnız, sırf"

EXCLUSIVITÉ : French Turkish

"[la] tekelde olma; tekel hakkı"

EXCOMMUNICATION : French Turkish

[la] aforoz

EXCOMMUNIER : French Turkish

aforoz etmek

EXCROISSANCE : French Turkish

[la] ur

EXCRÉMENT : French Turkish

"[le] dışkı; süprüntü"

EXCRÉTER : French Turkish

oşaltmak, dışkılamak

EXCRÉTEUR : French Turkish

oşaltıcı

EXCRÉTION : French Turkish

[la] boşaltım

EXCURSION : French Turkish

[la] gezinti, gezme

EXCURSIONNISTE : French Turkish

[le] [la] gezmeye çıkan kimse

EXCUSABLE : French Turkish

hoş görülebilir, bağışlanabilir

EXCUSE : French Turkish

[la] mazeret, özür

EXCUSER : French Turkish

affetmek, bağışlamak, hoş görmek

EXCUSEZ-MOI : French Turkish

eni bağışlayın, özür dilerim

EXCÈS : French Turkish

[le] aşırılık, fazlalık

EXCÉDENT : French Turkish

[le] artık, fazla, artan

EXCÉDENT DE CAISSE : French Turkish

kasa fazlası

EXCÉDENTAIRE : French Turkish

artan

EXCÉDER : French Turkish

"sınırı geçmek, aşmak; çok yormak; bezdirmek "

EXEMPLAIRE : French Turkish

"[le] nüsha, kopya; ilkörnek "

EXEMPLE : French Turkish

[le] örnek, misal

EXEMPT : French Turkish

ağışık, muaf

EXEMPTER : French Turkish

ağışık tutmak, muaf tutmak

EXEMPTION : French Turkish

[la] bağışıklık, muafiyet