Multilingual Turkish Dictionary

French

French
EXQUIS : French Turkish

"seçme, seçkin; ince, zarif; nefis"

EXSANGUE : French Turkish

"çok kan yitirmiş, solgun; cansız, güçsüz"

EXSTENSIBLE : French Turkish

uzayabilir, gerilebilir

EXSUDATION : French Turkish

"[la] terleme; sızma, sızıntı"

EXSUDER : French Turkish

terlemek, salgılamak

EXTASE : French Turkish

[la] esrime, vecit, kendinden geçme

EXTATIQUE : French Turkish

"esritici, kendinden geçirici; esrik, kendinden geçmiş, sermest"

EXTENSEUR : French Turkish

[le] kas geliştirme aleti

EXTENSIF : French Turkish

uzatıcı, gerginleştirici

EXTENSION : French Turkish

"[la] uzama, uzatma; germe, gerilme; yayma, yayılma; anlam genişlemesi"

EXTERMINATEUR : French Turkish

yok edici

EXTERMINER : French Turkish

yok etmek, kökünü kazımak, mahvetmek

EXTERNAT : French Turkish

"[le] yatısız okul; (okulda) gündüzcülük"

EXTERNE : French Turkish

dışardan gelen, dışta olan

EXTINCTEUR : French Turkish

[le] yangın söndürücüsü

EXTINCTION : French Turkish

"[la] sönme, söndürme; yok olma; ortadan kalkma"

EXTIRPATION : French Turkish

[la] köküyle sökme

EXTIRPER : French Turkish

"(köküyle) sökmek; kökünü kazımak"

EXTORQUER : French Turkish

zorla almak

EXTORSION : French Turkish

[la] zorbalıkla alma

EXTRA : French Turkish

ekstra, birinci sınıf, üstün kaliteli

EXTRA-FIN : French Turkish

çok ince, çok ufak

EXTRA-FORT : French Turkish

[le] kenar şeridi

EXTRA-UTÉRIN : French Turkish

ahim dışında oluşan

EXTRACTEUR : French Turkish

[le] söküp çıkarıcı (alet)