Multilingual Turkish Dictionary French

EXTRÊME-ORIENTAL : French Turkish

Uzakdoğuyla ilgili

EXTRÊMEMENT : French Turkish

son derece

EXTÉNUER : French Turkish

zayıf düşürmek

EXTÉRIEUR : French Turkish

dış, harici

EXTÉRIEUREMENT : French Turkish

dıştan

EXTÉRIORISATION : French Turkish

[la] dışa vurma, dile getirme, açığa vurma

EXTÉRIORISER : French Turkish

açığa vurmak, dışa vurmak

EXTÉRIORITÉ : French Turkish

[la] dışta oluş

EXUBÉRANCE : French Turkish

"[la] aşırı bolluk; taşkınlık, kabına sığmama"

EXUBÉRANT : French Turkish

"pek bol; taşkın mizaçlı"

EXULTATION : French Turkish

[la] aşırı sevinç gösterisi

EXULTER : French Turkish

etekleri zil çalmak, çok sevinmek

EXUTOIRE : French Turkish

[le] kurtuluş yolu

EXÉCRABLE : French Turkish

"iğrenç, tiksinç; çok kötü, berbat"

EXÉCRATION : French Turkish

"[la] lanet; ilenme, beddua; iğrenme, tiksinti"

EXÉCRER : French Turkish

"lanet etmek; tiksinmek, iğrenmek"

EXÉCUTABLE : French Turkish

uygulanabilir, yürütülebilir, yerine getirilebilir

EXÉCUTANT : French Turkish

"[le] [la] uygulayıcı; çalan, söyleyen"

EXÉCUTER : French Turkish

"yapmak, yerine getirmek, gerçekleştirmek; çalmak; idam etmek "

EXÉCUTEUR : French Turkish

[le] [la] yapan, yerine getiren, gerçekleştiren, uygulayan

EXÉCUTEUR DES HAUTES OUVRAS : French Turkish

cellat

EXÉCUTIF : French Turkish

yasaları yürüten, yürütücü

EXÉCUTION : French Turkish

"[la] yapma, yerine getirme; çalma "

EXÉCUTION CAPITALE : French Turkish

idam, infaz

EXÉCUTOIRE : French Turkish

icraya konulabilen