Multilingual Turkish Dictionary

French

French
FAIRE ALLUSION À : French Turkish

ima etmek

FAIRE AMENDE HONORABLE : French Turkish

suçlu olduğunu kabul etmek

FAIRE ANTICHAMBRE : French Turkish

(giriş için) beklemek

FAIRE APPEL À : French Turkish

aşvurmak

FAIRE ATTENTION : French Turkish

dikkat etmek

FAIRE BANDE À PART : French Turkish

sürüden ayrılmak

FAIRE BANQUEROUTE : French Turkish

iflas etmek

FAIRE BESOIN : French Turkish

gerekmek, ihtiyaç olmak

FAIRE BON ACCUEIL : French Turkish

iyi karşılamak

FAIRE BON MÉNAGE : French Turkish

uyuşmak, iyi geçinmek

FAIRE BOND'UNE CHOSE : French Turkish

ziyan etmemek, iyi kullanmak

FAIRE BONDIR : French Turkish

kızdırmak

FAIRE BONNE CONTENANCE : French Turkish

iyi dayanmak, çok gayret göstermek

FAIRE BONNE FIGURE : French Turkish

hoşnut görünmek

FAIRE BONNE IMPRESSION : French Turkish

iyi bir etki yapmak

FAIRE BONNE MINE : French Turkish

iyi karşılamak

FAIRE BOULE DE NEIGE : French Turkish

çığ gibi büyümek

FAIRE CACA DANS SA CULOTTE : French Turkish

donuna kaçırmak

FAIRE CAS : French Turkish

saymak, göz önünde tutmak

FAIRE CAVALIER SEUL : French Turkish

tek başına iş görmek

FAIRE CHANTER QN : French Turkish

şantaj yapmak

FAIRE CHORUS : French Turkish

ağızbirliği etmek

FAIRE CLAQUER SON FOUET : French Turkish

kurulmak, böbürlenmek

FAIRE VENIR : French Turkish

(doktor vb) çağırmak, getirtmek

FAIRE VENIR L'EAU À LA BOUCHE : French Turkish

ağız sulandırmak