French
French
FAIRE VIOLENCE À QN : French Turkish
irine karşı zor kullanmak
FAIRE VIVRE : French Turkish
geçindirmek, bakmak
FAIRE VOILE : French Turkish
(gemi) yol almak
FAIRE VOIR : French Turkish
göstermek
FAIRE VÌUX DE FAIRE : French Turkish
ant içmek
FAIRE ÉCOLE : French Turkish
"yandaşları olmak; düşüncelerini yaymak "
FAIRE ÉPOQUE : French Turkish
çağ açmak, tarih yazmak
FAIRE ÉQUIPE AVEC QN : French Turkish
irlikte çalışmak
FAIRE ÉTALAGE DE : French Turkish
sayıp dökmek, göstermek
FAIRE ÉTAT DE : French Turkish
göz önüne almak, önem vermek
FAIRE-PART : French Turkish
[le] davetiye
FAIRE-PART DE MARIAGE : French Turkish
düğün davetiyesi
FAIRES DES ÉCONOMIES : French Turkish
para biriktirmek
FAISABLE : French Turkish
yapılabilir
FAISAN : French Turkish
"[le] sülün; dolandırıcı"
FAISANDER : French Turkish
(eti) çürütmek
FAISANDÉ : French Turkish
çürümeye başlamış, çürümüş
FAISCEAU : French Turkish
"[le] demet, bağlam; silah çatısı"
FAISEUR : French Turkish
[le] [la] yapıcı
FAIT : French Turkish
"[le] olgu, olay; iş, şey; gerçek "
FAIT ACCOMPLI : French Turkish
oldubitti
FAIT D'ARMES : French Turkish
savaş başarısı
FAIT POUR : French Turkish
e göre, biçilmiş kaftan
FAITIÈRE : French Turkish
"[la] mahya kiremidi; (çatıda) aydınlık yeri"
FAITOUT : French Turkish
[le] tencere
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani