Multilingual Turkish Dictionary French

HABITUÉ : French Turkish

[le] [la] gedikli müşteri, müdavim

HABITÉ : French Turkish

oturulan

HABLEUR : French Turkish

övüngen, palavracı

HACHE : French Turkish

[la] balta

HACHE-LÉGUMES : French Turkish

[le] sebze rendesi

HACHE-VIANDE : French Turkish

[le] kıyma makinesi

HACHER : French Turkish

kıymak, doğramak, parçalamak

HACHETTE : French Turkish

[la] küçük balta, nacak

HACHIS : French Turkish

"[le] kıymalı yemek; kıyılmış et "

HACHIS DE VIANDE : French Turkish

kıyılmış et, kıyma

HACHISCH : French Turkish

[le] esrar, haşiş

HACHOIR : French Turkish

"[le] kıyma tahtası; kıyma satırı"

HACHURE : French Turkish

[la] (resimde) tarama, tarama çizgisi

HACHURER : French Turkish

(resmin) tarama çizgilerini vurmak

HACHÉ : French Turkish

kıyılmış, doğranmış

HAGARD : French Turkish

sert, yabani

HAGIOGRAPHIE : French Turkish

[le] azizler üzerine yazı

HAIE : French Turkish

"[la] çit; engel, saf "

HAILLON : French Turkish

"[le] eski kumaş parçası; yırtık elbise"

HAINE : French Turkish

"[la] kin, garez; nefret"

HAINEUX : French Turkish

kinci, kindar

HAIRE LA HAIE : French Turkish

sıralanmak, dizilmek

HALAGE : French Turkish

[le] (gemiyi) yedekte çekme

HALEINE : French Turkish

"[la] soluk, nefes; soluk alma, soluma "

HALEINE COURTE : French Turkish

nefes tıkanması