Multilingual Turkish Dictionary French

HANDBALLEUR : French Turkish

[le] [la] hentbolcü

HANDICAP : French Turkish

"[le] handikap (koşusu); elverişsiz durum, engel"

HANDICAPER : French Turkish

elverişsiz yapmak, engellemek

HANGAR : French Turkish

[le] sundurma, hangar

HANNETON : French Turkish

[le] mayısböceği

HANTER : French Turkish

"sık sık gitmek, sık sık görüşmek, dadanmak; düşüp kalkmak "

HANTISE : French Turkish

"[la] sık sık gitme, sık görüşme; takınak, saplantı"

HAPPER : French Turkish

"(ağzıyla) kapmak; yakalamak, yapışmak"

HARA-KIRI : French Turkish

[le] harakiri

HARANGUE : French Turkish

"[la] söylev; bıktırıcı söz"

HARANGUER : French Turkish

söylev vermek

HARAS : French Turkish

[le] hara

HARASSANT : French Turkish

yorucu, bitkinleştirici

HARASSER : French Turkish

çok yormak, halsiz düşürmek

HARCELER : French Turkish

"tedirgin etmek, canından bezdirmek; hırpalamak"

HARCÈLEMENT : French Turkish

"[le] rahatsız etme; bezdirme, hırpalama"

HARDE : French Turkish

[la] yabani hayvan sürüsü

HARDES : French Turkish

"[la] gündelik üst baş; pılı pırtı"

HARDI : French Turkish

"atılgan, gözü pek; atak"

HARDIESSE : French Turkish

"[la] atılganlık, göz pekliği; ataklık, cesaret, cüret"

HARDIMENT : French Turkish

"atılganlıkla, ataklıkla; çekinmeden"

HAREM : French Turkish

"[le] harem dairesi; harem"

HARENG : French Turkish

[le] ringa balığı

HARENG SAUR : French Turkish

çiroz

HARGNE : French Turkish

[la] hırçınlık, geçimsizlik