Multilingual Turkish Dictionary French

INTERROGATEUR : French Turkish

soran

INTERROGATIF : French Turkish

soru niteliğinde, sorucu

INTERROGATION : French Turkish

[la] soru

INTERROGATOIRE : French Turkish

[le] sorgu

INTERROGER : French Turkish

"sorguya çekmek, sorgulamak; soru sormak; incelemek, yoklamak; test etmek"

INTERROMPRE : French Turkish

"önünü kesmek; durdurmak; sözünü kesmek "

INTERRUPTEUR : French Turkish

[le] elektrik düğmesi

INTERRUPTION : French Turkish

"[la] ara verme, durdurma; durma, arası kesilme; sözünü kesme"

INTERSECTION : French Turkish

"[la] arakesit; kesişme"

INTERSTICE : French Turkish

"[le] zaman aralığı; küçük aralık"

INTERTROPICAL : French Turkish

tropikalararası

INTERURBAIN : French Turkish

şehirlerarası

INTERVALLE : French Turkish

"[le] aralık; ayrım, fark "

INTERVENIR : French Turkish

"karışmak, el sokmak; araya girmek, aracılık etmek; baş göstermek"

INTERVENTION : French Turkish

[la] el atma, müdahale, karışma

INTERVENTION CHIRURGICALE : French Turkish

ameliyat

INTERVERSION : French Turkish

[la] sıra değiştirme

INTERVERTIR : French Turkish

sırayı bozmak, değiştirmek

INTERVIEW : French Turkish

[la] mülakat, görüşme

INTERVIEWER : French Turkish

görüşme yapmak, mülakat yapmak

INTESTAT : French Turkish

vasiyetsiz

INTESTIN : French Turkish

[le] bağırsak

INTESTIN GRÊLE : French Turkish

incebağırsak

INTESTINAL : French Turkish

ağırsaklara ait, bağırsak +

INTIME : French Turkish

"öz; candan, yürekten, içten; samimi, sıkı fıkı"