Multilingual Turkish Dictionary

French

French
J'EN VIENS : French Turkish

ordan geldim

JABOT : French Turkish

"[le] kursak; göğüs süsü "

JACASSE : French Turkish

[la] geveze kadın

JACASSER : French Turkish

gevezelik etmek, çene çalmak

JACHÈRE : French Turkish

[la] tarlayı dinlendirme, nadas

JACINTHE : French Turkish

[la] sümbül

JACQUARD : French Turkish

[le] dokuma tezgâhı

JACQUERIE : French Turkish

[la] isyan, ayaklanma

JADE : French Turkish

[le] yeşim taşı

JADIS : French Turkish

vaktiyle, eskiden, evvelce

JAGUAR : French Turkish

[le] jaguar

JAILLIR : French Turkish

"fışkırmak; fırlamak"

JAILLISSEMENT : French Turkish

[le] fışkırma

JAIS : French Turkish

[le] karakehribar

JALON : French Turkish

"[le] ölçü dikmesi, jalon; ana nokta, önemli yer "

JALONNER : French Turkish

elirlemek, belirtmek

JALOUSEMENT : French Turkish

kıskançlıkla

JALOUSER : French Turkish

kıskanmak

JALOUSIE : French Turkish

"[la] kıskançlık; jaluzi"

JALOUX : French Turkish

"kıskanç; arzulu"

JAMAIS : French Turkish

"hiçbir zaman, asla; herhangi bir zamanda, bir gün "

JAMBAGE : French Turkish

"[le] harflerin bacağı; (kapı\\pencerede) yan dikme"

JAMBE : French Turkish

[la] bacak

JAMBES EN FUSEAU : French Turkish

çok ince bacaklar

JAMBIÈRES : French Turkish

[la] dizlik