Multilingual Turkish Dictionary French

JARRET : French Turkish

"[le] diz arkası, incik; çıkıntı"

JARRETELLE : French Turkish

[la] çorap bağı

JARRETIÈRE : French Turkish

"[la] çorap askısı; jartiyer"

JARS : French Turkish

[le] erkek kaz

JASER : French Turkish

"gevezelik etmek, çene çalmak; dedikodu yapmak"

JASMIN : French Turkish

[le] yasemin

JASPE : French Turkish

[le] alacalı donuk akik

JASPE SANGUIN : French Turkish

kantaşı

JASPÉ : French Turkish

akik görünümlü, ebrulu

JATTE : French Turkish

[la] çanak

JAUGE : French Turkish

"[la] ölçek ayarı; gösterge; çap; geminin alabildiği yük miktarı"

JAUGEAGE : French Turkish

[le] hacmini ölçme

JAUGER : French Turkish

"hacmini ölçmek; değer vermek; değerini ölçmek; hacmi
.. olmak"

JAUNE : French Turkish

sarı

JAUNE D'ÌUF : French Turkish

yumurta sarısı

JAUNET : French Turkish

sarıca

JAUNIR : French Turkish

"sarıya boyamak, sarartmak; sararmak"

JAUNISSANT : French Turkish

sararan, sararmış

JAUNISSE : French Turkish

[la] sarılık (hastalığı)

JAUNISSEMENT : French Turkish

[le] sararma, sarartma

JAUNÂTRE : French Turkish

sarımtırak

JAVA : French Turkish

[la] Cava

JAVA : French Turkish

[la] bir dans

JAVANAIS : French Turkish

Cavalı+

JAVEL : French Turkish

[la] çamaşır suyu