Multilingual Turkish Dictionary French

JEUNE FILLE AU PAIR : French Turkish

iş karşılığı aile yanında kalan kız

JEUNE HOMME : French Turkish

delikanlı

JEUNE PERSONNE : French Turkish

genç kız

JEUNE PREMIER : French Turkish

jönprömiye

JEUNE PREMIERS : French Turkish

aş kişi, baş oyuncu

JEUNES GENS : French Turkish

gençler

JEUNES MARIÉS : French Turkish

yeni evliler

JEUNESSE : French Turkish

"[la] gençlik; gençler"

JEUX DE COLIN-MAILLARD : French Turkish

körebe oyunu

JEUX DE LUMIÈRE : French Turkish

ışık oyunları

JEUX OLYMPIQUES : French Turkish

Olimpiyat oyunları

JEÛNE : French Turkish

[le] oruç, perhiz

JEÛNER : French Turkish

"oruç tutmak; perhiz etmek"

JIU-JITSU : French Turkish

[le] jiujitsu

JJ : French Turkish

[le] Jj

JOAILLERIE : French Turkish

"[la] mücevher, mücevher, kuyum; cevahircilik, mücevhercilik, kuyumculuk; kuyumcu dükkânı"

JOAILLIER : French Turkish

[le] [la] kuyumcu, cevahirci, mücevheratçı

JOB : French Turkish

[le] iş

JOBARD : French Turkish

[le] ahmak, enayi

JOBARDERIE : French Turkish

[la] enayilik

JOCKEY : French Turkish

[le] cokey

JOGGING : French Turkish

[le] eşofman

JOIE : French Turkish

[la] sevinç, neşe

JOINDRE : French Turkish

"bitiştirmek; birleştirmek; katmak; yetişmek; kavuşmak "

JOINDRE LES DEUX BOUTS : French Turkish

iki ucunu bir araya getirmek, zar zor yetiştirmek