Multilingual Turkish Dictionary French

LÈVRE : French Turkish

[la] dudak

LÈVRE INFÉRIEURE : French Turkish

altdudak

LÈVRE SUPÉRIEURE : French Turkish

üstdudak

LÉ : French Turkish

[le] kumaş eni

LÉCHER : French Turkish

"yalamak; sürtünmek, dokunmak; incelikle yapmak "

LÉCHER LES PIEDS DE QN : French Turkish

çanak yalayıcılık etmek

LÉCHER LES VITRINES : French Turkish

vitrin yalamak, vitrinlere içi giderek bakmak

LÉCHÉ : French Turkish

özenle yapılmış

LÉGAL : French Turkish

yasaya uygun, yasal, kanuni

LÉGALEMENT : French Turkish

yasal olarak

LÉGALISATION : French Turkish

"[la] doğrulama, onaylama; yasaya uygun kılma"

LÉGALISER : French Turkish

"doğrulamak; yasaya uygun yapmak"

LÉGALITÉ : French Turkish

[la] yasaya uygunluk, yasallık

LÉGAT : French Turkish

[le] papanın elçisi

LÉGATAIRE : French Turkish

[le] mirasçı

LÉGENDAIRE : French Turkish

efsanevi

LÉGENDE : French Turkish

"[la] efsane; resim altı yazısı; uydurma, masal"

LÉGER : French Turkish

"hafif, ince; zayıf; (çay\\kahve) açık; önemsiz; açık saçık; dikkatsiz "

LÉGIFÉRER : French Turkish

yasa koymak, yasamak

LÉGION : French Turkish

"[la] jandarma birliği; sürü, alay "

LÉGION D'HONNEUR : French Turkish

Fransada bir şeref aşaması, lejyondonör

LÉGIONNAIRE : French Turkish

[le] yabancı lejyon askeri

LÉGISLATEUR : French Turkish

[le] yasa koyucu, yasa yapıcı

LÉGISLATIF : French Turkish

kanunla ilgili, kanuni, yasal

LÉGISLATION : French Turkish

"[la] yasama yetkisi; yürürlükteki yasalar, mevzuat"