Multilingual Turkish Dictionary French

PROVIDENCE : French Turkish

"[la] Tanrının inayeti; koruyucu, esirgeyici "

PROVIDENTIEL : French Turkish

tanrıdan (gelen)

PROVINCE : French Turkish

"[la] il, vilayet; taşra; taşralı"

PROVINCIAL : French Turkish

taşra+

PROVISEUR : French Turkish

[le] lise müdürü

PROVISION : French Turkish

"[la] stok, ihtiyat; avans; çekin karşılığı "

PROVISIONS : French Turkish

[la] erzak, yiyecek

PROVISIONS DE BOUCHE : French Turkish

yiyecekler, azık

PROVISOIRE : French Turkish

geçici, eğreti

PROVISOIREMENT : French Turkish

şimdilik, geçici olarak

PROVISORAT : French Turkish

[le] lise müdürlüğü

PROVOCANT : French Turkish

"kışkırtan, dürten; meydan veren"

PROVOCATEUR : French Turkish

kışkırtıcı, dürtücü

PROVOCATION : French Turkish

"[la] kışkırtma, tahrik; meydan okuma"

PROVOQUER : French Turkish

"dürtmek, kışkırtmak; arzu uyandırmak, tahrik etmek "

PROVOQUER QN : French Turkish

sataşmak, damarına basmak

PROXIMITÉ : French Turkish

[la] yakınlık, hısımlık

PROXÉNÈTE : French Turkish

[le] pezevenk, muhabbet tellalı

PROXÉNÉTISME : French Turkish

[le] pezevenklik, muhabbet tellallığı

PROÉMINENT : French Turkish

çıkıntılı

PRUD'HOMME : French Turkish

[le] hakem kurulu üyesi

PRUDE : French Turkish

namusluluk taslayan

PRUDEMMENT : French Turkish

ihtiyatla

PRUDENCE : French Turkish

[la] ihtiyat

PRUDENT : French Turkish

ihtiyatlı