Multilingual Turkish Dictionary French

PRÉDICAT : French Turkish

[le] yüklem

PRÉDICATEUR : French Turkish

[le] vaiz

PRÉDICATION : French Turkish

[la] vaaz

PRÉDICTION : French Turkish

"[la] önceden haber verme; kehanet"

PRÉDILECTION : French Turkish

[la] üstün tutma, yeğleme

PRÉDIRE : French Turkish

önceden haber vermek

PRÉDISPORES QN À FAIRE QCH : French Turkish

(birini)
meye hazırlamak, yöneltmek

PRÉDISPOSITION : French Turkish

[la] yatkınlık, elverişlilik

PRÉDOMINANCE : French Turkish

[la] üstünlük, ağır basma

PRÉDOMINANT : French Turkish

üstün, ağır basan

PRÉDOMINER : French Turkish

üstün olmak, üstün gelmek, ağır basmak

PRÉDÉCESSEUR : French Turkish

[le] öncel, selef

PRÉEMPTION : French Turkish

[la] satın almada öncelik hakkı, şufa

PRÉEXISTANT : French Turkish

önceden var olan

PRÉEXISTENCE : French Turkish

[la] önceden var olma

PRÉFABRIQUÉ : French Turkish

prefabrike

PRÉFACE : French Turkish

[la] önsöz

PRÉFACER : French Turkish

önsöz yazmak

PRÉFECTORAL : French Turkish

vali+

PRÉFECTURE : French Turkish

"[la] il, vilayet; valilik; vilayet konağı; il merkezi "

PRÉFECTURE DE POLICE : French Turkish

emniyet müdürlüğü

PRÉFET : French Turkish

[le] vali

PRÉFET DE POLICE : French Turkish

emniyet müdürü

PRÉFIXE : French Turkish

[le] önek

PRÉFÉRABLE : French Turkish

yeğlenir, tercih edilir