Germany To Turkish
AUFHÖREN : German Turkish
intr. l. bitmek; intiha bulmak; sonn olm., tüken- mek
 (Schmerzen) sav(us)mak, gecmek
 (Regen) kesilmek, dinmek
 (mit; zu Inf.) bse devam etmemek; susmak
 (zeitweilig) ar?lik vermek; arkasi kesilmek 6 (vergehen) zail olm., ortadan kalkmak
 (Stopp!) naut. Lava, etme! Aganta!
 (verzichten auf) farig olm., vaz- gecmek; Er liest und liest und hört nicht mehr auf. Ha okuyor ha okuyor! Ein Weg, sage ich dir, der hört gar nicht mehr auf! Öyle bir yo! ki git bre g|t! Da hört sich doch alles auf! Olur sey degil! Akillar durur! Akan sular durur! Bu kadan da fazial Hör doch mit dem Gerede auf! (,enen pirti! ^enenitut! Lafa yekun cek! 0(5 ob er gar nicht mehr ~ konnte durmamacasma; Wo hallen wir aufgehört? Nerede kalmist.k? {od. birakmistik?)
AUFHÜPFEN : German Turkish
ziplaniak, hoplamak
AUFICHWINDELN : German Turkish
yamamak
AUFJAGEN : German Turkish
l. av hayvanim yerinden cikarmak
 ftg. ürküt- mek aufjauchze;
AUFJUBELN : German Turkish
sevincle haykirmak
AUFKAUF : German Turkish
m l. toptan mübayaa; madrabazilk
 pei. (Wucher) ihtikär
AUFKAUFEN : German Turkish
l. topyekün satin almak; madrabazilk etm.
 pej. piyasadan kaldirmak; ihtikär yapmak
AUFKEHREN : German Turkish
süpürmek
AUFKEIMEN : German Turkish
l. sürrnek, fiskirmak
 yava§ yavas zuhur etm.; gelismek
AUFKLAPPEN : German Turkish
l. (hochschlagen) yukan kaldirmak
 (Ta- schenmesser usw.) acmak
AUFKLAREN : German Turkish
intr. hava acilmak; tr. (Deck usw.) temizlemek
AUFKLATSCHEN : German Turkish
pattadak düsmek
AUFKLAUBEN : German Turkish
zahmetle ayn ayn toplamak, yerden kaldirmak
AUFKLEBEN : German Turkish
üzerine yapistirrnak
AUFKLINGEN : German Turkish
tir.iamaga (cmlamaga) baslamak
AUFKLINKEN : German Turkish
mandali kaldirarak fon. mandala basarak acmak
AUFKLOPFEN : German Turkish
l. (Nüsse usw.) vurarak acmak
 vurmak
AUFKLÄREN : German Turkish
l. (Angelegenheit) aydinlatmak, tenvir etm.
 mit. kesif yapmak; istiksaf etm.
 (j-n über et.) malumat vermek; tenvir etm.; s.a. aufgeklärt; sich ~ l. (Angele- genheit) anlasilmak; tavazzuh (od. tenevvür) etn.
 (Wetter) aciimak
end: ~ wirken fikir acmak °er m l. mil. kessaf; kesif yapaii; kesif ucagi
 lüst. nur devrinin mümessillcrinden hiri °ung/ !. aydinlatma, aydmianma, izah
 (Bildung) nuru irfan
 /»s(. tenevvür devri
 nil. kesif, istiksaf, kessaflik
 (sexuelle) tenasül hayatinda tenvir; Dokumente, die zur ~ dis Falles dienen können vaziyetin tenevvünine hadim vesikalar; sich •- ver- schaffen (über) bs hakkinda malumat istihsal etm.; bilgi cdinmek ^ungs.flug m mil. kesif (od. istiksaf) uciisu Sungs.tätigkelt / mil. kesif faaliycti
AUFKNABBERN : German Turkish
l. disle kirarak ycinek
 kitir kitir yernek
AUFKNACKEN : German Turkish
l. (Nüsse usw.) kirmak
 (Tresor) zoria acmak
 F (Ratse!) halietmek, cözmek
AUFKNOTEN : German Turkish
dügümünü acmak
AUFKNÖPFEN : German Turkish
dügrneleri cBzmek; die Ohren
 hum. kulak kesilmek; kulaktan pamugiinu cikarmak
AUFKNÜPFEN : German Turkish
l. dügümünü cözmek
 asmak, salbetmek; daragacina gecirmek; sehpaya (od. ipe) cekmek; sarkit- mak, sallandirmak; aufgeknüpft maslup; 2 gehört er! ^engele gelesi! Hay asi!asi!
AUFKOCHEN : German Turkish
intr. fikir fikir (kisaca) kaynamak, pismek; fikir- damak; tr. tekrar kisaca kaynatmak, pisirmek, tazele- mek
AUFKOMMEN : German Turkish
l. (aufstehen können) ayaga kalkabilmek
 (genesen) lyilesmek, ifakat bulmak
 (sich entwickeln) gelismek
 (gegen) boy ölcüsmek; karsi cikabilmek; l: kolunii bnrmak
 (für) a) (verantwortlich) bsi tekeffül etm.; mesuliyetini üzerine almak b) (geldlich) Sdemck, tediye etm.; rnasrafim cekmek (od. karsilamak); boy- nunda olm.
 (entstehen) dogmak; meydana cikmak; häsil olm.; zuhur etm.
 (sich verbreiten) yayilmak
 (rivalisierend)
yetismek
 naut. a) mcsafeyi kapatmak b) (m. dem Ruder) lacka etm.
 (Sport) b-ne üstün olm.
 (herauskommen) aciga (od. ortaya) cikmak; duyulmak; sayi olm.; ~ lassen l. (keinen Zweifel) süptie birakmamak
 (j-n) b-nin yetismesine meydan vermi:k; für e-n Schaden ~ müssen b-ne zaran düsmek; nicht ~ können (gegen j-n) b-nin yaninda perende atamarnak; b-le ba; edememek; boy ölcüsernemek; gegen wen nicht aufzukommen ist asik atliamaz kimse; immer mehr
• (z.B. Mode) allp yüriimek; S n l. (Genesung) ifakat, iyi- lesme
 (Entstehen) meydana gelme
 (Ertrag) irat, gelir
 (Steuer-) vergi varidati; An seinem ~ wird ge- zweifelt. Tekrar iyiicsmesinden süphe ediliyor. Tekr?r iyilesmesi süpheli
- Azerbaijani
 - Azerbaijani To Azerbaijani
 - Azerbaijani To English
 - Azerbaijani To Persian(Farsi)
 - Turkish
 - Turkish To Turkish
 - Turkish To English
 - Turkish To Germany
 - Turkish To French
 - English
 - English To Azerbaijani
 - English To Turkish
 - Germany
 - Germany To Turkish
 - French
 - French To Turkish
 - تورکجه
 - تورکجه To Persian(Farsi)
 - تورکجه To تورکجه
 - Persian(Farsi)
 - Persian(Farsi) To Azerbaijani