Germany
VORDERST : German Turkish
- en ön; en ileri; basta gelen;
e Linie mit. birinci (ilk; en ileri) hat; in
er Linie a. fig. ön safta
VORDERSTEVEN : German Turkish
m naut. geminin bas bodoslamasi; mit senkrechtem ^ naut. baltabas
VORDERTEIL : German Turkish
n l. ön kisim
naut. pruva
VORDERTÜR : German Turkish
ön kapi
VORDERZAHN : German Turkish
m ön dis
VORDERZIMMER : German Turkish
n caddeye bakan oda
VORDRINGEN : German Turkish
l. mil. ilerlemek; arazi kazanmak; (ileriye dogru) sizmak, nüfuz etm.
(sich verbreiten) yayilmak, ragbet görmek
lieh müstacel. ivedi, mübrem
VORDRUCK : German Turkish
m l. (Formblatt) cizelge, cetvel, örnek, formüler
(in e-r Zeitung) kupon
VORDRÄNGEN : German Turkish
(fr.) ileri itmek; s/c/i ^ l. sirasi gelmemisken ite kaka ilerlemek
fig. bilhassa dikkati üzerine cekmek
VOREHELICH : German Turkish
izdivactan önceki
VOREILIG : German Turkish
l. pek acele; vakitsiz, mevsimsiz, pesin
(P.) düsüncesiz, aceleci; ici (od. yüre§i) dar; eli tartisiz;
er Entschluß pesin hüküm;
e Antwort pesin cevap;
es Urteil acele hüküm; Nicht so ^! Bu kadar acele etmeyini Yavas yavas! tyi düsününl
VOREINANDER : German Turkish
l. biri digerinin önünde
(gegenüber) bir-birine karsi
(sich fürchten, sich hüten usw.) birbirin-den; biri digerinden
VOREINGENOMMEN : German Turkish
l. tarafsiz olmayan; tarafgir
(für bzw. gegen) lehinde (aleyhinde) pesin kanaat sahibi bulunan kimse ^heit/fik^i sabit; tarafgirlik; kabli hüküm, önyargi
VORELTERN : German Turkish
pl. s. Vorfahren
VORENTHALTEN : German Turkish
(j-m et.) l. b-ne bsi haksiz olarak vermemek; b-nin hakkim yemek
b-ni bsden mahrum birakmak; b-den bsi saklamak, gizlemek; bsi kisirganmak (od. esir-gemek)
VORENTSCHEIDUNG : German Turkish
l. jur. emsal
(Sport) dömifinal, yanm-son
VORENTWURF : German Turkish
m öntasar, avanproje
VORERBE : German Turkish
m jur. ön mirasci; ör. kalitci
VORERST : German Turkish
l. (zuerst) evvelä, evvelemirde; her seyden önce
(vorläufig) simdilik, muvakkaten; yeni bir isara kadar
VORERWÄHNT : German Turkish
adi gecen; yukarida bahsedilen; mezkür
VORERZÄHLEN : German Turkish
(j-m et.) yalan yutturmak
VOREXAMEN : German Turkish
n s. Vorprüfung
VORFABELN : German Turkish
s. vorerzählen
VORFAHR : German Turkish
m cet, dede
en pl. esläf, önceller, gecmisler, ecdat, babalar, atalar; seinen ^ nachschlagen soya cekmek; Die Fehler der ^ rächen sich an den Enkeln. Dedesi koruk yemis, torunim disi karnasmis. Spr
VORFAHREN : German Turkish
( Inf.) l. (vasita ile) daha ileri. gitmek
(bei j-m) arabasiyle b-nin kapisi önünde durmak
(überholen) araba ile b-ni gecmek
(den Wagen) arabayi evin önüne getirmek {od. cekmek)
(vor j-m) araba ile b-nin önünde gitmek; den Wagen ~ lassen arabayi getirtmek 91/gecit rüchaniyeti; önden gecme müsaadesi; öncelik; j-m die ^ lassen b-ne öncelik vermek °ts.recht n takad-düm (od. rüchan) hakki; öncelik; eecis rüchaniyeti
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani