Germany
ELTERN : German Turkish
{'eltırn} (ç.) ana-baba
EMIGRANT : German Turkish
en {emi'grant} r göçmen
EMIGRATION : German Turkish
en {emigratsi'o:n} e göç
EMIGRIEREN : German Turkish
{emig'rı:rın} göç etmek
EMPFANG : German Turkish
- {empfengır} r alıcı
EMPFANGEN : German Turkish
se {emp'fengnis} e gebe kalma, döllenme
EMPFEHLEN : German Turkish
"
.e {emf'fang} r kabul, kabul resmi; resepsiyon."
EMPFEHLUNG : German Turkish
" {emp'fangın} almak; karşılamak; kabul etmek."
EMPFINDEN : German Turkish
{emf'findın} duymak, hissetmek
EMPFINDLICH : German Turkish
" {emp'fintlih} duygun, duygulu, duyarlı; alıngan."
EMPFINDLICHKEIT : German Turkish
en {emp'fintlihkayt} e duyarlık
EMPFINDUNG : German Turkish
" en {emf'findung} e duygu; duyum."
EMPFÄNGER : German Turkish
" {emp'fe:lın} tavsiye etmek, öğütlemek, salık vermek; de. veda etmek, ayrılıp gitmek."
EMPFÄNGNIS : German Turkish
en {emp'fe:lung} e tavsiye, salık
EMPFÄNGNISVERHÜTUNG : German Turkish
en {emp'fengnisferhü:tung} e gebeliği önleme
EMPOR : German Turkish
{em'po:r} yukarı(ya)
EMPORKOMMEN : German Turkish
{em'po:rkomın} yükselmek sivrilmek
EMPORKÖMMLING : German Turkish
{em'po:rkömling} r sonradan görme
EMPORRAGEN : German Turkish
{em'po:rra:gın} yükselmek
EMPTEHLUNGSSCHREIBEN : German Turkish
- {'em'pfe:lungsşraybın} s tavsiye mektubu
EMPÖREN : German Turkish
" {em'pö:rın} kızdırmak, darıltmak; de. kızmak, darılmak."
EMPÖRUNG : German Turkish
" en {em'pö:rung} e başkaldırma; sinirlenme, kızma."
EMSIG : German Turkish
{'emzih} çalışkan, gayretli
ENDE : German Turkish
" n {'endı} s son; uç."
ENDEN : German Turkish
{'endın} bitmek, sona ermek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani