Germany
SCHARFMACHEN : German Turkish
n {şerpı} e atkı, eşarp
SCHARFRICHTER : German Turkish
" {'şetsın} değer biçmek; tahmin etmek; saygı göstermek."
SCHARFSCHÜTZE : German Turkish
n {'şarfşütsı} r keskin nişancı
SCHARFSICHTIG : German Turkish
" {'şarfzìhtih} keskin bakışlı; saşgörülü, basiretli."
SCHARFSINN : German Turkish
{'şarfzin} r basiret
SCHARFSINNIG : German Turkish
{'şarfzinih} basiretli, keskin zekalı
SCHARLACH : German Turkish
{'şarlah} r,s hek. kızıl
SCHARNIER : German Turkish
e {şar'ni:r} s menteşe
SCHARREN : German Turkish
" n {'şartı} e çentik; yarık, çatlak; gedik; mazgal."
SCHARTE : German Turkish
{'şoymın} köpürmek
SCHARTIG : German Turkish
{'şartih} çentikli
SCHATTEN : German Turkish
{'şatın} r gölge
SCHATTENBILD : German Turkish
er {şatınbilt} s siluet
SCHATTENRISS : German Turkish
-sse {'şatınri:s} r siluet
SCHATTIEREN : German Turkish
{şa'ti:rın} gölge vermek, gölgelendirmek
SCHATTIERUNG : German Turkish
en {şa'ti:rung} e nüans, ayrıntı, ince fark
SCHATTIG : German Turkish
{'şatih} gölgeli
SCHATULLE : German Turkish
" n {şa'tulı} e küçük sandık; mücevher kutusu."
SCHATZ : German Turkish
"
.e {şats} r hazine; define, gömü; sevgilim, cicim."
SCHAU : German Turkish
er {'şaubilt} s diyagram
SCHAUBILD : German Turkish
{'şoymih} köpüklü
SCHAUDERHAFT : German Turkish
" {'şaudırhaft} ürpertici, korkunç; iğrenç."
SCHAUDERN : German Turkish
" {'şaudırn} tüyleri ürpermek; tiksinmek, nefret etmek."
SCHAUEN : German Turkish
{'şauın} bakmak, görmek
SCHAUER : German Turkish
" {'şauır} r sağanak; ürperti; titreme."
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani