Germany
SELTSAM : German Turkish
{'zeltza:m} acaip, garip
SEMESTER : German Turkish
- {'ze'mestır} s yarıyıl, sömestr
SEMIKOLON : German Turkish
s {'zemi'ko:lon} s noktalı virgül
SEMINAR : German Turkish
" e {zemi'na:r} s seminer; papaz okulu."
SEMMEL : German Turkish
n {'zemıl} e sandviç
SENAT : German Turkish
e {ze'na:t} r senato
SENATOR : German Turkish
en {ze'na:tor} r senatör
SENDEN : German Turkish
" {'zendın} göndermek, yollamak; yayımlamak."
SENDER : German Turkish
- {'zendır} r verici, istasyon
SENDUNG : German Turkish
" en {'zendung} e yayın; gönderme; misyon."
SENF : German Turkish
{zenf} r hardal
SENGEN : German Turkish
{'zengın} yakmak, alazlamak
SENKBLEI : German Turkish
{'zenkblay} s çekül
SENKE : German Turkish
n {'zenkı} e çukurluk, çöküntü
SENKEL : German Turkish
- {'zenkıl} r kundura bağı
SENKEN : German Turkish
" {'zenkın} indirmek, alçaltmak, yavaşlatmak; de. çökmek; inmek, alçalmak."
SENKRECHT : German Turkish
{'zenkreht} düşey, dikey
SENKRECHTE : German Turkish
n {'zenkrehtı} e mat. dikme
SENSATION : German Turkish
en {zenzats'yon} e sansasyon, heyecan yaratan olay
SENSATIONELL : German Turkish
{zenzatsyo'nel} sansasyonel
SENSE : German Turkish
n {'zenzı} e tırpan
SENSIBEL : German Turkish
{zen'zi:bıl} duyar(lı), duygun, hassas
SENSIBILITÄT : German Turkish
{zenzibili'te:t} e duyarlık, duygunluk, hassasiyet
SENTIMENTAL : German Turkish
{zentimen'ta:l} duygusal
SENTIMENTALITÄT : German Turkish
{zentimentali'te:t} e duygusallık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani