Multilingual Turkish Dictionary Germany

ÜBERTRIEBEN : German Turkish

{ü:bırtri:bın} abartmalı, aşırı

ÜBERTÖLPELN : German Turkish

{ü:bır'tölpıln} aldatmak, kandırmak

ÜBERTÖNEN : German Turkish

{ü:bır'tö:nın} sesiyle bastırmak

ÜBERVOLL : German Turkish

{ü:bırfol} ağzına dek dolu

ÜBERVORTEILEN : German Turkish

" {ü:bır'fortaylın} aldatmak; kazık atmak."

ÜBERVÖLKERT : German Turkish

{ü:bır'fölkırt} aşırı kalabalık

ÜBERWACHEN : German Turkish

{ü:bır'vahın} beklemek,gözetmek, denetim altında bulundurmak, göıetim altında tutmak

ÜBERWEISEN : German Turkish

" {ü:bır'vayzın} havale etmek (para vs.); naktetmek."

ÜBERWEISUNG : German Turkish

en {ü:bır'vayzung} e havale

ÜBERWIEGEN : German Turkish

{ü:bır'vi:gın} üstün olmak

ÜBERWIEGEND : German Turkish

{ü:bırvi:gınt} üstün olan

ÜBERWINDEN : German Turkish

" {ü:bır'vindın} yenmek, üstün gelmek; aşmak; de. nefsini yenmek."

ÜBERWINTERN : German Turkish

{ü:bırvintırn} kışı geçirmek

ÜBERWÄLTIGEN : German Turkish

{ü:bır'veltigın} yenmek, bastırmak

ÜBERWÄLTIGEND : German Turkish

" {ü:bır'veltigınt} çok etkileyici; ezici."

ÜBERZEUGEN : German Turkish

{ü:bır'tsoygın} inandırmak, kandırmak

ÜBERZEUGEND : German Turkish

{ü:bırtsoygınt} inandırıcı, ikna edici

ÜBERZIEHEN : German Turkish

" {ü:bır'tsi:ın} örtmek, kaplamak; (bankadaki hesabından) fazla para çekmek."

ÜBLICH : German Turkish

{'ü:plih} kullanılan, alışıtmış, kökleşmiş, sıradan

ÜBRIG : German Turkish

{'ü:brih} geri kalan, artan

ÜBRIGBLEIBEN : German Turkish

{'ü:brihlaybın} arta kalmak, artmak

ÜBRIGENS : German Turkish

{'ü:brigıns} hem (de). bir de

ÜPPIG : German Turkish

" {'üpih} bol, zengin, bereketli; (kadın) fıstık gibi, seksi."

ANONYM : German Turkish

anonim

ANORAK : German Turkish

[der] anorak