Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ABGELAUFEN : German Turkish

" süresi dolmuş; sona ermiş"

ABGELEGEN : German Turkish

uzak, ırak, ücra, tenha

ABGEMACHT : German Turkish

kararlaştırılmış, uzlaşılmış, anlaşmaya varılmış

ABGEMACHT! : German Turkish

tamam, oldu, anlaştık

ABGENEIGT SEIN : German Turkish

isteksiz olmak

ABGEORDNETE : German Turkish

" milletvekili, mebus; delege, murahhas; temsilci, mümessil"

ABGEORDNETENKAMMER : German Turkish

[die] parlamento

ABGESANDTE : German Turkish

delege, elçi

ABGESCHLOSSEN : German Turkish

(iş) bitmiş, bitirilmiş

ABGESCHMACKT : German Turkish

tatsız, tatsız tuzsuz, yavan, lezzetsiz

ABGESCHMACKTHEIT : German Turkish

[die] tatsızlık, yavanlık, lezzetsizlik

ABGESEHEN : German Turkish

aşka, dışında, bir yana

ABGESEHEN DAVON : German Turkish

undan başka

ABGESPANNT : German Turkish

yorgun, bitkin, dermansız, takatsız

ABGESTANDEN : German Turkish

ayat, bozuk

ABGESTORBEN : German Turkish

" uyuşmuş; ölü, ölmüş"

ABGESTOßEN : German Turkish

kopmuş

ABGESTUMPFT : German Turkish

" güdük; vurdumduymaz, kayıtsız"

ABGETRAGEN : German Turkish

eski püskü, pejmürde

ABGLEITEN : German Turkish

kaymak, kayarak düşmek

ABGOTT : German Turkish

" [der] idol, put, sanem; ilah, çok sevilen"

ABGRENZEN : German Turkish

" sınır çizmek, sınırlandırmak, tahdit etmek; belirlemek, tayin etmek"

ABGRUND : German Turkish

" [der] uçurum; sonsuz derinlik"

ABGRÜNDIG : German Turkish

çok derin

ABGÖTTISCH : German Turkish

put gibi