Germany
ANTRINKEN : German Turkish
" ilk yudumu içmek; içmeye başlamak"
ANTRITT : German Turkish
" [der] başlama, başlangıç; göreve başlama"
ANTWORT : German Turkish
[die] cevap, yanıt, karşılık
ANTWORTEN : German Turkish
cevap vermek, yanıt vermek, karşılık vermek
ANWACHSEN : German Turkish
" büyümek; kök salmak"
ANWALT : German Turkish
" [der] avukat, dava vekili; savunucu"
ANWANDLUNG : German Turkish
[die] kapris
ANWEISEN : German Turkish
" direktif vermek, talimat vermek; (para) havale etmek; maaş bağlamak; yer göstermek"
ANWEISUNG : German Turkish
" en direktif, talimat, yönerge; havale, tarife; açıklama"
ANWENDBAR : German Turkish
" uygulanabilir; kullanışlı"
ANWENDEN : German Turkish
" kullanmak; uygulamak, tatbik etmek"
ANWENDUNG : German Turkish
" [die] kullanma, kullanım; uygulama, tatbik"
ANWESEND : German Turkish
hazır, mevcut
ANWESENDE SIND AUSGENOMMEN : German Turkish
hazır bulunanlar hariç
ANWESENHEIT : German Turkish
[die] hazır olma, bulunma, mevcudiyet
ANWESENHEITSLISTE : German Turkish
[die] yoklama listesi, gelenlerin listesi
ANWIDERN : German Turkish
tiksindirmek, iğrendirmek
ANWUCHS : German Turkish
[der] büyüme, yetişme
ANWÄRTER : German Turkish
[der] aday, namzet
ANZAHL : German Turkish
" [die] sayı; adet, miktar"
ANZAHLEN : German Turkish
" pey vermek, kaparo vermek; avans vermek"
ANZAHLUNG : German Turkish
" [die] pey, kaparo; avans"
ANZAPFEN : German Turkish
" (fıçıyı) delmek; para sızdırmak"
ANZEICHEN : German Turkish
[das] belirti, işaret, alamet
ANZEIGE : German Turkish
" [die] gazete ilanı; ihbar, şikâyet"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani