Germany
BEGRENZEN : German Turkish
" sınırlamak; sınırlandırmak"
BEGRENZTHEIT : German Turkish
[die] sınırlılık
BEGRENZUNG : German Turkish
" [die] sınırlama; sınırlandırma"
BEGRIFF : German Turkish
" [der] düşünce, fikir; kavram"
BEGRIFFSBESTIMMUNG : German Turkish
[die] tarif
BEGRIFFSSTUTZIG : German Turkish
kalın kafalı
BEGRÄBNIS : German Turkish
" [das] gömme, defin; cenaze alayı"
BEGRÜNDEN : German Turkish
sebep göstermek, kanıt göstermek
BEGRÜNDET : German Turkish
haklı, gerekçeli
BEGRÜNDUNG : German Turkish
[die] sebep gösterme, kanıt gösterme
BEGRÜßEN : German Turkish
" selamlamak; hoş geldiniz demek; memnuniyetle karşılamak"
BEGRÜßENSWERT : German Turkish
memnuniyet verici
BEGRÜßUNG : German Turkish
" [die] selam; hoş geldiniz deme"
BEGUTACHTEN : German Turkish
apor vermek
BEGÜNSTIGEN : German Turkish
" korumak, himaye etmek; kayırmak, iltimas etmek"
BEGÜNSTIGUNG : German Turkish
" [die] koruma, himaye; kayırma, iltimas"
BEGÜTERT : German Turkish
servet sahibi, mal mülk sahibi
BEHAART : German Turkish
tüylü, kıllı, saçlı
BEHAGEN : German Turkish
[das] rahat, huzur, ağız tadı
BEHAGEN : German Turkish
hoşuna gitmek
BEHAGLICH : German Turkish
ahat, huzurlu
BEHAGLICHKEIT : German Turkish
" [die] rahat, huzur; konfor; refah"
BEHALTEN : German Turkish
" alıkoymak, saklamak, muhafaza etmek; hatırda tutmak, hatırdan çıkarmamak"
BEHANDELN : German Turkish
" davranmak, muamele etmek; işlemek; incelemek, ele almak; tedavi etmek"
BEHANDLUNG : German Turkish
" [die] davranış, muamele; işleme; tedavi"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani