Germany
DACHZIEGEL : German Turkish
[der] kiremit
DACKEL : German Turkish
[der] alçak boylu av köpeği
DADURCH : German Turkish
" buradan, oradan, şuradan; böylelikle, bu suretle; bu yüzden, bu nedenle"
DADURCHDAß : German Turkish
sayesindemek suretiyle
DAFÜR : German Turkish
" bunun için, onun için, bu yüzden; onun yerine; buna karşılık, buna mukabil; lehte, lehine"
DAFÜR SEIN : German Turkish
lehinde olmakden yana olmak
DAGEGEN : German Turkish
" buna karşı; nispetle, oranla; karşılığında, buna karşılık; bununla birlikte, mamafih"
DAGEGEN KANN MAN NICHTS TUN : German Turkish
una karşı bir şey yapılamaz
DAGEGENHALTEN : German Turkish
karşılaştırmak, kıyaslamak, mukayese etmek
DAHEIM : German Turkish
" [das] yurt; yuva, aile ocağı"
DAHEIM : German Turkish
" evde; yurtta, ülkede, memlekette"
DAHER : German Turkish
" oradan, o yerden; ondan, o yüzden"
DAHIN : German Turkish
" oraya, şuraya; o zamana; gitmiş, geçmiş"
DAHINGEGEN : German Turkish
una karşılık
DAHINGEHEND : German Turkish
u hususta
DAHINGESTELLT SEIN LASSEN : German Turkish
hakkında karar vermek
DAHINTEN : German Turkish
arkada, geride, şurada
DAHINTER : German Turkish
arkasında, arka tarafında
DAHINTERKOMMEN : German Turkish
fark etmek, sezinlemek
DAHLIE : German Turkish
[die] yıldızçiçeği, dalya
DALASSEN : German Turkish
geri bırakmak
DAMALIG : German Turkish
o zamanki, o günkü, eski
DAMALS : German Turkish
o zaman, o vakit
DAMAST : German Turkish
[der] damasko
DAME : German Turkish
" [die] kadın, bayan, hanım, hanımefendi; dam; dam, kız; (satranç) vezir; dama"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani