Germany
Germany
DÜNN WERDEN : German Turkish
incelmek
DÜNNDARMR : German Turkish
[der] incebağırsak
DÜNNFLÜSSIG : German Turkish
sulu, akışkan
DÜNNHEIT : German Turkish
[die] incelik
DÜNSTEN : German Turkish
uğuda pişirmek
DÜRFEN : German Turkish
izinli olmakebilmekabilmek
DÜRFTIG : German Turkish
" yoksul, fakir, muhtaç; yetersiz, eksik, noksan"
DÜRR : German Turkish
" kuru; kurak, çorak; verimsiz, kısır; zayıf, cılız, sıska"
DÜRRE : German Turkish
" [die] kuruluk; kuraklık, çoraklık; verimsizlik, kısırlık; zayıflık, cılızlık, sıskalık"
DÜSE : German Turkish
" [die] meme, üfleç, püskürtücü ağız; jet"
DÜSENANTRIEB : German Turkish
[der] jet tahriki
DÜSENFLUGZEUG : German Turkish
[das] jet
DÜSENJÄGER : German Turkish
[der] jet avcı uçağı
DÜSTER : German Turkish
" karanlık; kederli, mahzun"
DÜSTERKEIT : German Turkish
" [die] karanlık; keder, hüzün"
E : German Turkish
[das] E
E : German Turkish
[das] e
EBBE : German Turkish
[die] cezir, inme, alçalma
EBEN : German Turkish
" düz, yassı; engebesiz, arızasız; demin, az önce, henüz; tam, tamamıyla"
EBEN DESWEGEN : German Turkish
sırf bu yüzden
EBEN ERST : German Turkish
daha demin
EBENBÜRTIG : German Turkish
aynı değerde olan
EBENE : German Turkish
" [die] ova; yayla, plato"
EBENERDIG : German Turkish
düzayak, zemin katında
EBENFALLS : German Turkish
aynı şekilde, aynen, keza, dahi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani