Germany
KLAPS : German Turkish
[der] şaplak, şamar, sille
KLAPSEN : German Turkish
şaplak atmak, şamar atmak
KLAR : German Turkish
" açık, belli, aşikâr, belirgin, ortada, meydanda; aydınlık, bulutsuz, pırıl pırıl; berrak, duru, şeffaf; temiz, arı; net; alesta, denize hazır"
KLAR WIE KLOßBRÜHE : German Turkish
gün gibi aşikâr
KLARHEIT : German Turkish
" [die] açıklık, vuzuh; berraklık, duruluk, şeffaflık; netlik"
KLARINETTE : German Turkish
[die] klarnet
KLARLEGEN : German Turkish
açıklamak, aydınlatmak
KLARMACHEN : German Turkish
(gemi) denize hazırlanmak
KLARSEHEN : German Turkish
iyice anlamış olmak
KLARSTELLEN : German Turkish
açıklamak, izah etmek
KLASSE : German Turkish
" [die] sınıf; mevki; klas"
KLASSENARBEIT : German Turkish
[die] yazılı yoklama
KLASSENBEWUßTSEIN : German Turkish
[das] sınıf bilinci
KLASSENGESELLSCHAFT : German Turkish
[die] sınıflara ayrılmış toplum
KLASSENLEHRER : German Turkish
[der] sınıf öğretmeni
KLASSENLOS : German Turkish
sınıfsız
KLASSENSPRECHER : German Turkish
(in [die])[der] sınıf başkanı, sınıf mümessili
KLASSENZIMMER : German Turkish
[das] sınıf, derslik
KLASSIFIZIEREN : German Turkish
sınıflamak, bölümlemek, tasnif etmek
KLASSIFIZIERUNG : German Turkish
[die] sınıflama, tasnif
KLASSIK : German Turkish
" [die] klasik çağ; klasisizm"
KLASSIKER : German Turkish
[der] klasik
KLASSISCH : German Turkish
klasik
KLATSCH : German Turkish
" [der] patırtı; şakırtı; şak şak; dedikodu"
KLATSCHBASE : German Turkish
[die] dedikoducu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani