Germany
FLUR : German Turkish
" [der] koridor, hol, antre; sahanlık"
FLUT : German Turkish
" [die] taşkın, su baskını; kabarma, met; çokluk, bolluk, akın, yağmur"
FLUTEN : German Turkish
(su) akın etmek
FLUTLICHT : German Turkish
[das] projektörle aydınlatma
FLUß : German Turkish
" [der] ırmak, nehir; akma, akış"
FLUßABWÄRTS : German Turkish
akış aşağı
FLUßAUFWÄRTS : German Turkish
akış yukarı
FLUßBETT : German Turkish
[das] nehir yatağı
FLUßMÜNDUNG : German Turkish
[die] nehir ağzı
FLÄCHE : German Turkish
" [die] alan, saha; yüzey, satıh; düzlem; pano"
FLÄCHENINHALT : German Turkish
[der] yüzölçümü
FLÄMISCH : German Turkish
" Flamanca; Flaman"
FLÖTE : German Turkish
[die] flüt, ney, flavta
FLÖTIST : German Turkish
(in [die])[der] flütçü, neyzen
FLÖZ : German Turkish
[das] tabaka, yatak
FLÜCHTEN : German Turkish
kaçmak, firar etmek
FLÜCHTIG : German Turkish
" kaçak, firari; uçucu; geçici, fani; gelgeç; yüzeysel, üstünkörü"
FLÜCHTIGKEIT : German Turkish
" [die] geçicilik; uçuculuk"
FLÜCHTIGKEITSFEHLER : German Turkish
[der] dikkatsizlik hatası
FLÜCHTLING : German Turkish
" [der] kaçak, firari; mülteci"
FLÜGEL : German Turkish
" [der] kanat; pervane, pala; kuyruklu piyano"
FLÜGGE : German Turkish
" uçacak hale gelmiş; evlenecek yaşta"
FLÜSSIG : German Turkish
" sıvı, akıcı, akışkan, mayi; likit"
FLÜSSIG MACHEN : German Turkish
(para) sağlamak
FLÜSSIGKEIT : German Turkish
" [die] sıvı, mayi; likidite"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani